harem bir fuhuş yeri değil okuldur der inalcık ne kadar doğru bir ifade ,padişah ile cariye arasındaki zoraki ilişki gerçek bir aşk doğmasına bir engeldi belki fakat bazen gerçek bir aşk doğabiliyordu Hürrem ile Kanûni arasında olduğu gibi..Hürrem kocasına mektuplarında "canımın pâresi sultanım" ,"sevgili şahım" " benim cân-ı azizim " diye hitap eder işte bu onun aldığı edebi eğitimin sonucu olsa gerek.Tarih yazan bir tarihçiden öte yazacağı mevzuunun vesikalarını da bizzat bulan ve bu vesikaları ûstadane bezeyebilen bir müverih olan Ahmed Refik tarihi bize apayrı bir biçimde sevdirmişti,M.Çağatay Uluçay ,Ahemed Refikten sonra bu sahada en verimli eser veren simadır.Hürrem sultan'dan Süleyman han'a İbrahim paşa'dan eşi Hatice sultan'a ,I.Abdülhamid han dan Ruhşah hatun'a yazılan edebi değeri çok yüksek mektupları okuyunca inanın onların da insani duyguları yaşamış hissetmiş ve kağıda dökülen mısralardaki ifade gücüne hayran kalacaksınız.
okuyun derim pişman olmazsınız