Şiiri Konuştular Hakkındaki Yorumlar

mTnErL 17.08.2011
Suyu Seveni Derin Batırın Irmağa kitabı ile Celal Fedai, Türk şiir okyanusu içinde kendi şiirinin hangi ameller ile seyrettiğini ve bunun yanında şiir ortamımızın içinde bulunduğu yavan halin, ruh haline getirilmesine karşı, bu hale şifa olacak yegane hallerin sunuşunu yapmış ve 1950 sonrası Türk şiiri atmosferi içinde has soluklu şairlerin, yer yer onlara irtifa kaybettiren yer yerde irtifa kazandıran halleri ve bu halleri ile oluşturdukları şiirlerini irdelemiştir. Fedai’nin bu kitaba verdiği ad onun şiire olan tutkusunu gösteriyor hiç kuşkusuz. Bu tutku ile Celal Fedai ikinci düz yazı kitabı olan Spekülatörlere Karşı Şiiri Savunmak’ı yayınlamış ve bu kitapta; Türk şiir ortamının yukarıda bahsettiğimiz tahribatına yeltenen şairlerine karşı bir savunu/ muhafaza göstermiştir. Bu savunu/muhafaza şairin şiire karşı olan tinselliği ile bir polemik değil, onun çok ötesinde sanatı, hayatı ve düşüncesi ile hayatiyet arz ederek oluşturduğu bir duruş, bir tavırdır. Celal Fedai’nin bu tavrı üçüncü düz yazı ürünü olan Şiiri Konuştular ile okuyucuya sunuldu. Şiiri Konuştular; şairin girişte belirttiğim şiir ortamının hali üzerine uzun soluklu düşünerek, kendi nefesinden değil ancak Türk şiiri okyanusunu besleyen has soluklu şairler ile yapılan konuşmaların bir derlemesidir. Kitabın ön sözüne Martin Heidegger‘in ‘Hümanizm Üzerine Mektup’un’ girişinden alınan harikulâde bir yorum ile başlanmış. Bu yorum yukarıda bahsettiğimiz aksiyonun ne demeye geldiğinin tarifini veriliyor bizlere. Günümüz şiir ortamındaki aksiyonun Fedai’nin önsöze taşıdığı aksiyona uzak düşmesi, günümüz şiirinde şairlerin eyleye geldiklerinin nedemeye geldiğini düşünmeden eylemeleri ve ontolojik olana olan uzaklıkları onları başı boş bir aksiyon ile aslolarak isabet etmeleri gereken hususlara ıskalatıyor. Fedai bu hususun yaşadığımız günlerin neredeyse ruhu haline geldiğini söylüyor. Bu hallerin Türk şiir ortamında açtığı ve hala açmaya devam ettiği tahribata karşı Fedai, Spekülatörlere Karşı Şiiri Savunmak’da ki hayatiyetli tavırsal duruşundan taviz vermeyerek, aynı tahribata karşı aynı sert tavır ile geçmiş zamanların ruhunun çağrılmasının öneminin daha bir artığını vurguluyor. Bu çağrı; tavrına bir tavır daha ekliyor ve Türk şiirin nerelerden nerelere geldiğinin somut bir göstergesini bizlere sunuyor. Şiiri Konuştular’da şair Türk şiirinin muhafazasına devam ediyor. Çünkü biliyoruz ki bir şairin şiiri kadar onu anlamlandırma olgusunda, onun düz yazılarının ve konuşmalarının da, şairin şiirine olduğu kadar onun beslediği şiir damarına ve okyanusunada büyük katkısı vardır. Şairlerin konuştukları, şiirle anladığı ve anlamlandırdığı şeyler buharlaştırıldığında öne çıkarak daha geniş bir perspektif ve sertlik ile bize kendini gösterebilir.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (6)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla