Kitabın kapak tasarımı farklıydı, “gel beni oku” diyordu resmen... Hem bu tasarımın hemde ilk yorumların etkisiyle benim bu kitaptan beklentim biraz yüksekti, ama malesef beklentilerimi tam karşılamadı. Fia ile Thomas’ın sıradışı karşılaşması, evliliğe kadar geçen garip kaçma-basılma ve esaret süreci, İngiltere’ye ulaşmak için gemide geçen zaman hep gereksiz uzatmalarla ilerledi. O kadar okuduğumuz Fia nın kraliçeyle tanışma hazırlıkları, ya da olaylara biraz gizem katan tılsım işi bir sonuca ulaşmadan kitap bitiverdi. Thomas’ın inatla aşka güvensiz yaklaşımlarından sonra Fia ‘ya duyduduğu sonsuz güven noktasına geçişi ise son sayfada bizi resmen hazırlıksız yakaladı. Genel olarak ise, beğenebileceğiniz bir kitap diyebilirim...