Budala Hakkındaki Yorumlar

mişkin de kendimizi bulabilirmiyiz acaba insani çözümlemeleri ile ustadan harika bir kitap daha defalarca defalarca okumaya devam bu kitabı

çeviriyi çok beğendim,

Kitapta bazen olayları anlatmayı bırakıp toplumsal tespitler yapmıyor mu,bayılıyorum.nietzsche boşuna dememiş "bir şey öğrendiğim tek psikanalist dostoyevskidir" diye.
Dostoyevski dikkatli okunursa çağının ilerisini gördüğü rahatlıkla anlaşılabilecek bir yazar.dünyamıza böyle bir gözlemci ve anlatıcı geldiği için,onu okuma şansına sahip olduğumuz için çok şanslıyız.
kitabın kalın olması gözünüzü korkutmasın,su gibi ilerliyor.

oldukça enteresan bir kişilik prens mişkin.Yazarın en önemli klasiklerinden biri " budala" .okuyun derim.

Çok beğendim. Çok etkilendim. Okunması gereken bir klasik.

Dürüst olmak ahmak olmaktır.Bunun kanıtını ''Budala''kitabında göreceksiniz.Prens Lev Nikolayeviç Mişkin, İsviçre'den memleketine Rusya'ya gelmektedir.Rusya'daki dürüstlüğünü ve iyi niyetini görenler onu ya kullanır ya da dalga geçerler.Prens,Natasya filipovna'ya aşık olur. Nastasya Filippovna güzelliğin, baştan çıkarıcılığın, olgun kadınlığın, hafifmeşrepliğin simgesidir.Prens ona evlenme teklifi eder ancak Nastasya buhranlı bir dönemde olduğu için kabul der sonra da reddeder.Rogojin adındaki yahudi çiftçi Nastasya'ya vurulmuştur.Sonra ona evlenme teklifinde bulunur.Nastasya 'da kabul eder.Evlendikten yaklaşık 3 ya da 4 hafta sonra Rogojin onu öldürür.Lev Nikolayeviç Mişkin,Rogojin'in evine girmek ister ama her seferinde Rogojin onu başından savar bu esnada Nastasya'nın ortada olmaması Mişkin'i kuşkulandırır.Mişkin,Rogojin'in Nastasya'yı öldürdüğünü düşündürmektedir.Mişkin gizli saklı Rogojin'in evine girer.Orada Nastasya'nın cesediyle karşılaşır.Sonunda Rogojin hapishaneye,Mişkin İsviçre'ye gider.Budala, Dostoyevski'nin de dört büyük romanından biridir.

Rus halkının hicvedilmesi, gerçekleri çarpıtarak ve abartarak anlatması bakımından çok ilgi çekici. Hikayenin kahramanı olan prens oldukça saf bir karakter. Sara hastası olması bakımından yazar karakterde aslında kendi yaşadığı hastalıklı dönemini yansıtıyor. Prens herkese hakverir bir konumdadır hep. Kızmayı beceremez, hemen ikna olur. Kalp kırma korkusuyla sesini yükseltmekten hep kaçınır. Herkes iyidir ona göre. Etrafındaki entrikalara bu sayede yeterince vakıf olamaz. Bu da dostlarını çileden çıkarır. Ona budala demelerine sebep olur. Avrupa hayranlığı zaman zaman dile getirilir. Fazlaca detay elbette ki yine göze çarpan en belirgin özellik olmayı sürdürmektedir

BUDALA DERİN İZLER BIRAKAN BİR KİTAP