Korku, polisiye, gerilim, macera gibi müşterisi çok olan konularda bir sürü çok satan roman yazarı var. Ama örneğin korku-gerilim kategorilerinde Maxime Chattam, Grange gibi parlayıp sönen yıldızlarla Stephen King, Dean Koontz gibi ünü 40. yılına yaklaşan yazarlar arasında iki temel fark var. Benzer farkları örneğin 4 kitabı ile (Brandenburg,Sakkara,8.Gün ve Kar Kurdu) üstüste mükemmeli yakalayıp son iki romanında sıfırı tüketen Glenn Meade, DaVinci Şifresi gibi çok ses getiren bir romandan sonra tekrar düşüp kalan Dan Brown ile her romanı şaheser olan bir John Grisham, bir Robert Ludlum, Frederic Forsyth arasında da görebilirsiniz.
Bu 2 temel fark şunlardır :
1.Gerçekten büyük yazarların kendilerine -ve sadece kendilerine- has KOPYALANAMAZ bir tarzları vardır.
2.Bu büyük yazarlar onlarca, tonlarca eser de üretseler hiçbir zaman kendilerini tekrara düşmezler.
Nelson Demille'de bu büyük yazarlardan birisidir. Her ne kadar ülkemize geç girse ve geç tanınsa da 80lerden önce bile vatanında çok satan olmuş, her bir romanı ile hem tarzını ve benzersizliğini ispatlamış, hem de her yenisinde yepyeni bir kitap sunmuştur okurlarına. En önemli ispat ise birbiri ile sıkı bağlantılar içeren son iki romanı Son Uçuş ve Vahşi Ateş'in bile birbirlerinden çok farklı tatlar sunabilmeleridir.
Sözün özü öncelikle her romanını gözü kapalı satın alıp zevkle okuyabileceğinizi garanti eden bir yazar Nelson Demille. Tasvirlerdeki başarı, kahramanlarının inanılmaz espri yeteneği, insan olgusu ile olay dokusunun dengesi gibi üst seviye nitelikler standarttır. Fakat şunu tekrar etmek zorundayım: başarı için acaip, dikkat çekici, ses getirici konulara ve ilk sayfasından son sayfasına 1-2 günde sonlanan maceralar ile yakalanabilen heyecanlara (örnek Metal Fırtına, Davinci Şifresi) alışık, bir diğer deyişle kitap okumak ile sinema izlemeyi bir tutan ve aynı nitelikleri bekleyen çizgi roman okurlarına göre değildir Demille.
Altın Sahili buna en güzel örnektir. Yukarıda bahsettiğim örnekler gibi sonunda ne olacak diye hızla çevirmezsiniz sayfalarını, her sayfası özel ve güzeldir. Çünkü Demille in okurunu romanına bağlamak için kullandığı silah, hızla gelişen maceralar ve ses getiren konular değil, okurunu bizzat romanın içine alabilmesi, hatta bazı kararlara ortak ederken, bazı konuları da okuruna bırakabilmesidir.
Altın Sahili sakin gelişen bir olaylar dizisi içerir, öyle pat diye şu oldu, ardından bu oldu, şimdi ne olacak modunda okunamaz. Ama elinizden bırakamayacağınız kadar tat veren bir romandır. Umutowski nin söylediği gibi Demille in en iyi romanlarından birisi diyeceğim ama diğerlerine yazık olur diye söyleyemiyorum.
Altın Sahilini de, diğer tüm Demille romanlarını da, hele KİTAPYURDU nun bu inanılmaz fiyatları ile hemen alıp okuyun! Okuyun ki ülkemizde az sayıda olan Demille hayranları olarak aramıza katılın ve yazarın ilk yıllarında yazdığı ve Altın Kitapların yayınlamadığı 4 romanının da çevrilip yayınlanması için Altın Kitaplara daha çok baskı yapmak için bizlere destek verin.