Osmanlıyı anlamanın yolunun bu kitaptan geçmediğine eminim. Kesilen kellelerden, entrikalardan ibaret mağara medeniyetine indirgenmiş bir tarih yazını tam da geçmişiyle bağlarını koparmak isteyenlerin yapabileceği bir tarihçilik anlayışı olsa gerek. Bu arada kitabı okuyacaklara akıllarından çıkarmamaları gereken bir anektod. Bizzat yazarın kendi ifadesi. Dedesi, cumhuriyetin ilk yılları devrim yasalarına direnip şapka takmayanların kellesini uçuruyormuş,tabi devletin resmi memuru olarak:))) Fıkra gibi değil mi? iyi okumalar