2000 yılında Ankara'da Kültür Bakanlığı desteği ile Selçuklu Vakfı tarafından tercüme ettirilerek basılna bu eseri piyasada bulmak çok zor. Ancak büyük kitapçıların raflarında bir köşede unutulmuş ise bulabilirsiniz. Aytmatov'un kitaplarını basan Cem ; Ötüken ve Elips gibi güçlü yayınevlerinin bu eseri basmaktaki ihmalkarlığı affedilemez.
Eserin önemi Kırgızların ünlü yazarı Cengiz Aytmatov ile yine ünlü Kazak Şairi Muhtar Şahamov'un belirli konular ekseninde yaptıkalrı nefis sohbetlerden oluşmasından ibaret. Birbirlerinin hayat serüvenlerini ; özel hayatlarına kadar yakından izleyerek tanımış iki Türk "aksakalı"nın milli tarihlerinin en acı tecrübeleri ile birlikte en kritik günlerine de tanıklık etmiş olan yüreklerinin ve akıllarının imbiğinden geçmiş bu sohbetleri okurken bambaşka duyguları yaşayacaksınız.
Sohbet konuları Kırgız ve Kazak Türklerinin kadim tarihinden ; Aytmatov'un eşsiz romanı Gün Uzar Yüzyıl Olur 'da ölümsüzleştirdiği "MANKURT" tiplemesinin Türkistan bozkırlarındaki köklerine ; Türk kökenli bir yazarın katı Sovyet edebiyat bürokrasisine kendisini kabul ettirebilme gayretinden bağımsızlık sonrasında yaşanan tedirginliklere kadar o kadar değişik alanlara uzanıyor. Benim için bu kitabın sürprizi Yesevi türbesinin yapımı safhasında yaşandığı rivayet edilen trajik bir öyküyü Muhtar Şahanov'dan dinlemek oldu.
Türk tarih ve kültürü ile ilgili herkesin okuyabilmesi için bu eserin mutlaka yeniden basımı gerekiyor. Cengiz Aytmatov geleneğini anlamak için zorunlu bir okuma.