"Cumhuriyeti kuran kadrolar, ... büyük çoğunluğu üretmeyen, dünyadan habersiz insanlardan oluşan bir nüfustan çağdaş bireyler yaratırken, bir yandan da dinin bu bireysel dünyadaki yerini tanımlamak zorundaydılar.
Çünkü, bu tanımlama yapılmadığı takdirde muhalefette olan dini akımlar cumhuriyetçi kadronun koyduğu hedeflere karşı, tamamen farklı bir birey öneriyorlardı, bu tanım oluşan boşluğu doldurmaya çalışıyordu ve ne yazık ki bu iki tanım birbiriyle tamamen zıttı."
Kitaptan aktardığım bu kısa bölümden de anlaşılacağı üzere, yazar öteki Türkiye kavramıyla bu ikilemden doğan iki ayrı insan tipini anlatmaya çalışmış.