Yazgıyı acımasızca keskin sınırlar içine almış genel bir düşünce yapısına sahip bir eser. Diğer yapıtlarını okumadım. Ancak yazarın o denemeleri yazarken içine girmiş olduğu ruh hali, yazgının ve insanlığın "tanrısı" olsaydı, ona acımasız ve tek bir pencereden bakan, aynı zamanda da acıya aşırı düşkünlüğü ile durumlara sağduyu ile bakamadığı için resmi oldukça eğip büken biri olarak nitelendirmek, herhalde hatalı olmazdı. Sanki önsözü ve denemeleri yazan apayrı iki insan. Özellikle Napolyon'u anlatırken yazgı ile ilgili önyargılı keskin hatlar çizmiş. Yazgı bazen de önemsiz görülen insanlara hata yaptırarak, bir devri kapatma misyonunu verebileceği ihtimalini hesaba katmamış. Belki de fazlasıyla narsist bir yapıya bürünerek, dünya tarihini elinde oyuncak etmeye niyetlenen Napolyon'u frenlemenin bir yolunu kullanmışken yazgı, aslında sadece Mareşal Gouchy'yi değil yazgının kendisini de farkında olmadan yargılamış gibi eserinde...