Öncelikle Rahmetli Sakıp Sabancı'nın ülkemiz açısından ne kadar önemli bir şahsiyet olduğunu belirtmek isterim.Buna rağmen her aklına esenin kitap yazması ise bana göre söz konusu meşgaleyi entelektüel bir uğraş olmaktan ziyadesiyle taşırmaktadır.Herşeyden önce,yapısal bozulma sorununu yoğun olarak yaşayan dilimizin,eğitimsiz kalemler tarafından istemeyerek olsa bile yozlaştırılmasına karşıyım.Her önüne gelenin kaleme sarılıp hayatını yazması ise son zamanlarda oldukça moda oldu.Burada Sakıp Sabancı'nın herhangi bir insan olmadığının bende net bir şekilde farkındayım fakat,o kadar çok buna benzer hikayeler,bilinçsizce kaleme alındı ki,zaten okuma alışkanlıkları üst seviyede olmayan insanlarımızın sapla samanı ayırmak noktasında ciddi sorunlar yaşaması ve bu doğrultuda Sakıp Bey gibi şahıslara hiç hak etmedikleri duygular beslemeleri endişesini yoğun olarak yaşıyorum.Bence bırakalım-yazılacak olan bizim hayatımız dahi olsa-yazma işini işi yazmak olan insanlar yapsın,bu sayede hem dilimizi yapısal bozulmalara karşı koruyalım,hem de yazarlarımıza toplumda hak ettikleri yeri verme noktasında bir adım atalım.