Her kötüyü bu yola sürükleyen bir öyküsü vardır geçmişte. Levana'nın hikayesi de burada. Okurken çok zevk aldım. Kitapta dikkatimi çeken şey, Levana'nın aslında kötü olmak istememesiydi. Onu gitgide zalimleştiren olaylarda, Channary'ye benzemek istemediği sık vurgulanmıştı. Anlaşılmayı hak eden biri Kraliçe. Çoğumuz ona kızıyoruz zalimliğinden ötürü, fakat o durumda olsaydık, çoğumuz benzerlerini yapardık sanıyorum. Kraliçe merhamet görmemiş ki, göstermeyi bilsin. Sevgi görmemiş ve ömrü boyunca ablasının gölgesinde yaşamış biri, başka nasıl davranabilirdi ki? Biliyorum ki, kötü değildi, kötü oldu. Maalesef hırsları gozünü kör etti ve Selene'yi öldürmeye çalıştı. Muhtemelen Levana daha farklı bir ortamda yetişseydi, çoğumuzun kalbini fethedecek bir kraliçe olurdu. Şu anda da bile, hataları ve yanlışları olduğunu kabul ederek sevdiğim bir karakter Kraliçe Levana. Salt taht hırsı yüzünden yeğenini öldürmesini doğrulamasamda tüm hatalarınıza rağmen sizinle güzeldi, Majesteleri...