Türkiye demokrasisinin en büyük sorunu sanırım içine aldığı kişilerin ya da içinde bulunduğunu iddia eden kişilerin onu farklı algılaması ve demokratların en büyük sorunu ise kendi adlarına başkalarının demokrat görünüşlü yalnalarına daha büyük bir kitlenin kanarak demokratikleşme sürecinin demokrat olmayanlar elinde yok edilmesidir.
Eğer Türkiye' de Başbakanlar yüzlerle ifade edilen korumalar ile geziyorsa, sadece tesettürlü oldukları için bir kısım hanımlar üniversite kapısından geri dönüyorsa, CMK nedeni ile hakların fazlasına sahip olma hakkını kötü yönde kullanan suçlular türemiş ise, insanlara eşit hak ve hürriyetler yerine kapitalizmin istediği kadar hak ve hürriyet veriliyor ise, insanların maddi durumlarına göre demokrasiden faydalanışları değişiyorsa bu ülkede daha bizim hep birlikte yememiz gereken çok fırın ekmek var. Davut Dursun hocamın hazırladfığı bu çalışmayı takdirle karşılıyorum. Kitap sadece demokratikleşme sürecinde yapılan yanlışlıkları değil, demokratik toplumun nasıl olması gerekliliğini de gözler önüne sermekte. Sanırım bizlerin demokrasiden ne anladığını sorgulamakta faydalı olacaktır. Çünkü demokratların demokrasi adına yaptıklarının hiçbiri demokrasi ile uzaktan ya da yakından ilgili değildir. Ülkede sistemin ya da hükümetlerin değişmesi değil, zihniyetlerin ve düşünüşlerin hastalıklarının giderilmesi gerekmektedir. Hocam bu konuda ehil biri olarak önemli yanlışları işaret etmiş ve bu yanlışların demokratikleşme sürecimizi nasıl baltaladığından bahsetmiştir.