Amerikan Medyasında 11 Eylül Hakkındaki Yorumlar

Gerçekten amerikan medyası ile bizimki arasındaki fark; onların kanlı insan cesetlerini göstermeyerek terörün amacına ulaşmasını engelliyor oluşlarıdır. Bizim medyamız terörizmin son halkası olan halkı sindirme olgusuna daima hizmet etmişlerdir. her hain saldırı sonrası ölen vatandaşlarımızın kırmızıya bulanmış vücutları yaralıların feryatları ekranlara taşınır, reyting kaygısı medyamızı terörizme hizmet etme eğilimine itmektedir. Bu kitapta amerikan medyasının bu konuda ne kadar duyarlı olduğu göreceğimi umuyorum, henüz okumadım kitabı ama en kısa zamanda buradan edinip okuyacağım, konu bakımından ilginç olduğunu düşünüyor ve sizlerede tavsiye ediyorum.

11 Eylülün etkileri, sonuçları, siyasi, askeri, ekonomik vs. boyutları saldırıların ilk anlarından itibaren tartışılıyor. O günden sonra yaşananlara bir farklı bir gözle, gazeteci gözüyle bakan Gökdağ, Amerikan medyasının saldırıları ve sonrasında gelişen olayları aktarış biçimini ele alıyor. Amerikan medyasını başarılı bulan Gökdağ, 'facia'nın reyting mücadelesine
dönüştürülmemiş olmasına, halkı paniğe sürüklememeye özen gösterildiğine ve aralıksız sürdürülen canlı yayınlara dikkat çekerek, Amerika'nın profesyonel habercilik örneği gösterdiği tezini, değişik medya organlarından seçtiği örneklerle de destekleyerek savunuyor.

"kitap saldırı sonrası amerikan kanallarının yaptıkları işbirliğinden, reyting mücadelesi içine girmeyip halkı doğru bilinçlendirmek adına birbirleri ile görüntü paylaşımı yaptığından sözeden medyanın işinin aslında reyting olmamasını gösteren bir kitap."