Yazarımızın 1950'lerde kaleme aldığı bu eser onun ne kadar öngörülü bir insan olduğunu ortaya koymuş.Kitapta ileri bir çağda gerçekleşen, insanların iletişimden uzak oturma odalarını kaplayan dev ekran televizyonlarında gömüldüğü, düşünmediği, sorgulamadığı bir dönem anlatılmış. İnsanların evleri yangına karşı dayanıklı ve itfaiyeciler artık yangını bitiren değil başlatan görevliler haline dönüşmüşler. Kitaplar artık çoğu insan için bir anlam ifade etmemekle birlikte kitap okumak ve bulundurmak suç haline gelmiş.İşte itfaiyecilerde kitap bulunduran kişileri cezalandırmak için evlerini içten başlatarak yakıyorlar. Ana karakterimiz ve bir itfaiyeci olan Montag'in "herşeyimiz varken neden mutlu değiliz?" sorgulamasıyla ve bu sorunun cevabının kitaplarda olabileceğini düşünmesiyle başlıyor herşey.Kitap hiç beklemediğim güzel bir şekilde son buldu. Tavsiye ettiğim,edeceğim bir kitap.