Jack London kitaplarının ayrı bir havası var. Sanki cümlelerin sakladığı ikincil anlamlar var gibi. Aslında ana hikaye ile birlikte bir de mesajlar sunuyor gibi. Misal bu romanında 27. sayfada Naas karakterine "Ölmüşlerin kavgasını doğmamışların sürdürecek olmasına hayret ettim." gibi bir cümle kurdurtuyor. Sizi bilmem ama ben bu cümleyi şöyle bir okuyup geçemem. Pek çok örneği var bu durumun ama kitap hakkındaki genel yorumuma dönelim. Kurgusu da çok güzel, akıcılığı da. Çeviri konusunda da gayet iyi. Altına açıklama gereken yerlere gerekli dipnotlar da düşülmüş. Yazım yanlışı da görmedim ben. Yayının cep kitaplarının da müdavimi oldum zaten. Atıyorum çantama, beklemem gereken her yerde geçirdiğim vakti kıymetlendiriyorum. Bu arada insanların Unga'ya neden kızdığını da anlayamadığımı belirtmek zorundayım.