Olağanüstü Masallar Hakkındaki Yorumlar

Onaylı Yorum Bu yorum, Onaylı Yorumcu tarafından yazılmıştır.
Olağanüstü Masallar
Kabus. Borges'in kabusları, uykusuzluk durumlarının uzantısıdır. Olması gerekenin bir türlü olamaması, başka türlü olması, olma türlerine açıklığı anlamımıza bürüttüğümüz dünyayı teşkil eder. Zaman bükülür, kendine veya bir diğerine eklenir ve döngüler oluşur, minik veya devasa. O kadar devasa olur ki sonu yoktur, sonunun olmasının bir önemi de yoktur. Sonsuzlukta geleceğin anısı ve geçmişteki umut birdir. "Bu antoloji bir ana metaforlar, retrospektif kehanetler (Borges'in 'kehanet bellek'i'), olumlu ve olumsuz anıştırmalar antolojisidir de. Çevrimsel bir şekilde birbirlerini kopyalarlar, daha önce aynı şekilde kopyalanmışlardır ve Borges ile Bioy okumalarında onlarla coşkunluk içinde karşılaşıp -burada ve eserlerinde- onları bizim için yinelerler." (s. 6) Yinelemeler farklı masalların içine yerleşir, olan olana dönüşür ve ölümden kurtulunur, tekrarlanan bir şey nasıl ölebilir ki? Ön sözü yazan Anthony Kerrigan, bize bırakılan zaman olduğumuzu söyler, geçmiş ve gelecekle birlikte. Augustinusçu bir şimdilik hali. Şimdinin çeşitlemeleri bir şekilde kayboluş veya ölümle noktalanıyor, şu anın geçip gitmesinin ağıtını mı simgeler, metafor mudur?
Borges ve Casares'in son derece naif ve ser verip sır vermeyen temennisi: "Ey okuyucu, biz, bu sayfaların bizi eğlendirdiği gibi seni de eğlendireceğine inanıyoruz." (s. 13) Düşünmekten eğlenmeye vakit kalırsa...

Dünyanın her köşesinden masalları derlemişler, belli izlekler oluşturmuşlar ve ortaya müthiş bir antoloji çıkartmışlar. Hikâyeler birbiriyle gerçek bağlar kurabilecek kadar bakışımsızdır ama kolektif bilinç(altı) iyi iş görüyor ve rüyaları birbirine iliştirebiliyor.

Ölüm Hükmü: Aynalar için düşlerden daha iyi bir ikamet yok.

İmparator, düşünde kendisine niyaz edenin bir ejderha olduğunu ve Bakan Wei Cheng tarafından başının kesileceğini söyler. Ertesi gün imparator, bakanını satranç oynayarak oyalar ve ejderhanın canını kurtardığını düşünür. Oyun o kadar uzun sürer ki bakan uyuyakalır, iki yüzbaşı ortaya çıkarak imparatorun ayaklarının dibine bir ejderha başı fırlatırlar, gökten düştüğünü söylerler. Bakan da o sırada uyanır, düşünde böyle bir ejderha öldürdüğünü gördüğünü söyler.

Ogrelerin Yok Edilmesi: Bengal masalı. Prensese sırrı açan ogre, kahramanın ortaya çıkıp ölümlerine yol açmasına kadar sözün tek bir sahibi olduğunu düşünüyordu ama prenses mutlaka bir kahramanı da yanında taşımalıdır, dünyasının bir bölümünü onunla paylaşmalıdır ve kendine ait hiçbir şey kalmamalıdır. Tahakkümün sihri yok edişi.

Karşılaşma: Sevgi. Evlenmek isteyen çift kavuşamaz, adam sevdiğinin başkasıyla evlendiğini görmemek için yollara düşer ve kısa bir süre sonra, sevdiği karşısına çıkar. O da kalamamıştır, adamın peşinden gelmiştir. Çocukları olur, yıllar boyunca mutlu mesut yaşarlar ama kadın hükümdar babasının yanına dönmek ister, dönerler. Görülür ki kadın yıllardır komadadır, düşlerinde düşmüştür yola. Hayalle gerçek sarılır, tekilliğe döner. Güçtür bu; ruh öyle bir ıstırabın içine düşer ki paralellerden, aynalardan birini çekip kendine uydurabilir.
Chuang Tzu: Chuang Tzu düşünde bir kelebek olduğunu gördü ama düş gören bir kelebek olmadığından emin değildir, ne de insan olup bir kelebeği düşlediğinden. Dünyalar arasındaki geçiş sert; varlık sadece bilincini kavrıyor da ötesi karanlıkta kalıyor. Kralın Vaadi da böyle bir karanlığın içinde geçer; iki kardeş yıllar sonra düşman olarak karşılaşır ve kimliklerini açık etmeden isteklerini söylerler, uzlaşamazlar ve savaşta birinin canı alınana kadar birini diğerinden ayıracak farklılıklar ortadan kalkmıştır, dünyevi farklar tinselliği hiçbir şekilde desteklemez.

Yapıt ve Şair: Hindu şair Tulsi Das, Hanuman ve maymunlar ordusu hakkında bir şiir yazdı, yıllar sonra hükümdar tarafından hapsedildiğinde onu kurtarmaya gelen bu ordu oldu. Mitlerin gerçeklik payı gerçekliğe yer bırakmayacak kadar az olabileceği gibi uzak, unutulmuş zamanların yaşanmış gerçekliğinden ibaret olabilir.
Tanrıların varlıkları, duvarları olmayan labirent olarak çöl, kilimlerdeki modellerin kitaplara tek bir izlek olarak yansımaları, masaldan doğan masallar... Sonsuz bir yansıma. Okuyun.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (2)
Bu Yorumu Yanıtla