Hz. Hüseyin'ın Emri Maruf Ve Nehy-i Münker'i Hakkındaki Yorumlar

recep aliskan
07.06.2017
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Müthiş bir bakış açısı harika bir kitap
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
celilzengin 14.10.2012
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
bu değerli eserde Hz. Hüseyin (a.s) ın kerbela ya neden gittiğini, görevinin ne olduğunu anlamamızda yardımcı olacak bilgiler mevcut. kitabı okurken farkedeceksiniz ki; kerbela tarihte yaşandığı ile ibaret kalmamış ve kıyamete kadar bir yol gösterici niteliğindedir. Murtaza mutahhari gibi bir üstad ın bunu güzel bir üslupla dile getirmesi de esere olumlu bir yön daha katmış.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (10)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Ahmet Özdemir 15.11.2010
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Okurken Şehid Murtaza Mutahhari şii bir alim olduğunu göz önünde bulundurun.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
hayırlısı 11.01.2009
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
kerbela'nın aslanı gönüllerin sultanı, peygamberimin torunu güzeller güzeli HÜSEYİN'im seni anlamak ve anlatabilmek dileğiyle...
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (16)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
AYNADANYANSIYANLAR 01.12.2008
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
EHL-İ BEYTİ SEVMEK İMANIN ALÂMETİDİR

Allah Teâlâ, müminlere Resûlü’nün sevilmesini farz kıldığı gibi onun parçası olan ve kendisine inanan yakınlarının da sevilmesini, bu şekilde Peygamber’in (s.a.v) sevindirilmesini istiyor. Bir ayet-i kerimede şöyle buyrulmuştur:

Bismillahirrahmanırrahim
“Resûlüm onlara de ki: Ben bu davetime karşılık olarak sizden bir karşılık ve ücret beklemiyorum; sadece yakınlarıma sevgi göstermenizi istiyorum.” (Şûrâ/23)

Rasûlullah (s.a.v) Efendimiz, Ashâb-ı kirâmı ve ümmetim Ehl-i Beyt’in hukunu iyi koruma konusunda şiddetle uyarmıştır:

Zeyd b. Erkam (r.a) anlatıyor: Allah Rasûlü (s.a.v), Mekke ile Medine arasında Hummen denilen suyun başında bir hutbe verdi. Allah’a hamd, sena ve zikirden sonra şöyle buyurdu:

“Ey insanlar! Dikkat ediniz; ben bir beşerim. Rabbimin ölüm elçisinin gelmesi ve benim ona icabet edip aranızdan gitmem yakındır. Sizlere hukuku ağır iki kıymetli emanet bırakıyorum. Birincisi Allah’ın Kitabı’dır. Onda nur ve hidayet vardır. Allah’ın Kitabına sımsıkı sarılın. Onunla meşgul olun, onu öğrenin, öğretin; hükümlerini anlayın. İkinci emanet Ehl-i beytimdir. Ehl-i Beytim hakkında Allah’tan korkmanızı hatırlatırım. Ehl-i Beytim hakkında Allah’tan korkmanızı hatırlatırım. Ehl-i Beytim hakkında Allah’tan korkmanızı hatırlatırım. ” Zeyd b. Erkam’ı dinleyenler arasında bulunan Husayn b. Sebre,

“Ey Zeyd, Rasûlullah’ın (s.a.v) zevceleri de Ehl-i Beytten midir?” diye sordu, Zeyd (r.a),

“Tabi ki Efendimizin hanımları da Ehl-i Beyttendir. Fakat Rasûlullah’ın (s.a.v) haklarının korunmasını istediği Ehl-i Beyt, kendilerine sadakanın haram olduğu kimselerdir” dedi. Husayn,

“Onlar kimdir?” diye sorunca Zeyd b. Erkam (r.a),

“Ali’nin ailesi, Akîl’in ailesi, Cafer ve Abbas’ın âilesidir” dedi. Husayn,

“Bunlara sadaka haram mıdır?” diye sorunca, Zeyd (r.a),

“Evet” dedi. (Müslim, Fedâilü’s-Sahâbe, 36; Nesâî, Sünen-i Kübrâ, Menâkıb, 9.)

Müfessirlerin imamı Fahruddin er-Râzî (rah.) demiştir ki:

“Resûlüm onlara de ki: Ben bu davetime karşılık olarak sizden bir karşılık ve ücret beklemiyorum; sadece yakınlarıma sevgi göstermenizi istiyorum”
âyet-i kerimesi (Şûrâ/23) Resûlullah’ın (s.a.v) Eh-i Beytini ve Ashabını sevmenin vacip olduğunu göstermektedir. Allah Resûlü (s.a.v) sahih hadislerinde:
“Fatıma benden bir parçadır; onu üzen beni de üzer” (Ibnu Kesir, Tefsir, VII, 201) buyurmuş, Hz. Ali’yi, Hasan ve Hüseyin’i sevdiğini belirtmiştir. Efendimizin sevdiği kimseleri sevmek, bütün ümmete vaciptir. Sonra, her namazın sonunda Hz. Peygamberin Ehl-i Beyti’ne salât ve selâm okunması, bütün ümmete emredilmiştir. Bu büyük bir makamdır; onlardan başka hiç kimseye nasip olmamıştır. Bütün bunlar gösteriyor ki, Hz. Peygamberin Ehl-i Beyti’ni sevmek vaciptir.

Efendimiz’in zevcesi Ümmü Seleme (r. anha) anlatıyor:

Resûlullah (s.a.v) Ali, Fâtıma, Hasan ve Hüseyin’le yemek yedi. Yemekten sonra, onları üzerindeki elbise ile sardı ve,

“Allahım! Bunlara düşman olana sen de düşman ol; bunları seveni sen de sev!”
diye duâ etti. (Ebû Ya’lâ, Müsned, No:6951; Heysemî, Mecmau’z-Zevâid, IX, 166-167.)

Resûlullah (s.a.v) Efendimiz’in amcası Abbas (r.a) bir gün üzüntülü bir şekilde, Efendimiz’in huzuruna geldi ve,

“Yâ Resûlellah! Kureyş bizden ne istiyor; birbirleriyle karşılaşınca güler yüz gösteriyorlar, bizimle karşılaşınca yüzleri değişiyor!” diye şikâyet etti. Allah Resûlü (s.a.v) bu hâle çok gazaplandı; yüzü kıpkırmızı oldu. Sonra,
“Allah’a yemin ederim ki, bir kalp sizleri Allah ve Resûlü için sevmedikçe o kalbe iman girmiş olmaz”
buyurdu ve şöyle devam etti:

“Ey insanlar! Kim amcama eziyet ederse, bana eziyet etmiş olur. Hiç şüphesiz bir kimsenin amcası babası gibidir.” (Tirmizî, Menâkıb, 28; Ahmed Müsned, I, 207.)

Resûlullah (s.a.v) Efendimiz, Hz. Ali’ye hitaben: “Yâ Ali, seni ancak mümin olanlar sever; sana ancak münafıklar buğzeder.”
buyurmuştur.( Müslim, iman, 131; Tirmizî, Menâkıb, 20; Nesâî, iman, 19.)

İçinde Sunni kaynaklara ait hadislerin de oldugu bu bilgilerden sonra ve ilgili ayeti kerimeden sonra ortada tartışılacak bir şey kalmıyor.Size GADİRİHUM olayını hangi mezhepten olursanız olun iyi araştırmanızı tavsiye ederim.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (139)
Hayır (89)
Bu Yorumu Yanıtla
Ercan Aydemir 22.02.2007
emri bil maruf nahyi anil münkeri günümüzde unutmuş gibiyiz şehid mutahari bu unutulmuş ilkenin Hz Hüseyin tarafından nasıl diriltildiğini ve bu ilkeyi yerine getirirken nelere dikkat etmemiz gerektiğini nefis bir usluple dile getirmiştir. müslüman dünyasının bugün böyle sıkıntılar çekmesinin temel sebebi bu ilkeyi unutup rafa kaldırmamızdan kaynaklanmaktadır.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (14)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla