Bu kitap, yazarın uzun bir süre sürdürdüğü Mesnevî derslerinin hemen arkasından farklı şehirlerde yaşayan dostlarına yazdığı mektuplardan oluşmakta. Mektuplar bu haliyle bir bakıma radyodaki arkası yarın tadında bir zevki yaşatıyor.
Kitabın amacı Mesnevi’nin doğduğu fikir ve ruh iklimine götürmek ve o rüzgârın estiği yola dostları dâhil etmek. Yazar bu mektuplara “Cumalık” adını veriyor.
Sadakanın sadece yoksula sunulan maddi bir katkı olmadığının söyleyen yazar, hepimizin yoksulu olduğu şeyler yok mudur, diye soruyor.
“Elbette var. En çok da güzel söz, güzel bakış ve güzel duruş yoksuluyuz. O hâlde küçük bir tebessüme küçük bir zihinsel doğuşa, az da olsa irfanî zenginliğe katkı sağlayan sözü söylemek de sadakadır. Hatırlamak da sadakadır, selam vermek de sadakadır.” (s.14)