Yeterli Temel İlkesinin Dörtlü Kökü Üzerine Hakkındaki Yorumlar

isteme ve tasavvur olarak dünyadan önce okunması gereken kitap.

İstenç ve tasarım olarak dünya isimli eserini okumadan önce bu kitabı okumalısınız demiş yazar o yüzden önce bunu okuyacağım.

Schopenhauer'ın dilinden anlayan bir mütercimin elinden çıkmış olması okumayı keyifli kılıyor,

harika bir inceleme

Kitabı çok beğendim. Çevirisi çok iyi. Birkaç dizgi hatası var. Onlar da hoşgörülebilecek kadar az ve önemsiz.Türkçe çevirisi olmayan bu eserin, dilimize kazandırılması çok sevindirici oldu.

Schopenhauer'ın diğer eserlerini iyi biliyorum. Hakkında yazılan eserlerin tamamına yakınını da okudum. Gene de bu kitapdan çokça yeni şeyler öğrenebildim.Yazarın diğer eserleri demişken; kitabın dili, Schopenhauer'in diğer çalışmalarına kıyasla zorlu. Düşünürün erken dönem eserlerinden olduğu için, daha basit olacağını düşünerek bu kitabı hafife almayın. Schopenhauer'a hakim olanların okuması daha uygun olur. Diğer eserlerinde olduğu gibi, Kant'ın felsefesine en azından dolaylı anlatımlarıyla aşina olmanız lazım.

Yeterli Temel İlkesinin Dörtlü Kökü, bir nevi temelsizliğin kitabıdır. Zira bu kitap, temellendirmelerin sadece ve sadece tasavvurlar arası mümkün olduğunu; tasavvur dünyasının oluş ve yok oluşların akıp giden rüyavarî sonsuz sahnesi olduğunu; bu varoluş içerisinde tek işlevi somut olanı soyut kavramlara dönüştürmek olan “aklın” ise, insanı bu gerçekliğin ötelerinde olduğu varsayılan bir yerlere asla ulaştıramayacağını iddia etmektedir.

İsteme ve Tasavvur Olarak Dünya kitabının çevirisini çok sevmiştim. Bu kitabı da merakla bekliyordum.

Gelmiş geçmiş en büyük filozofun gücünü bir kez daha deneyimleme şansını verdiğiniz için teşekkürler Onur Bey.

Schopenhauer'ın başyapıtım dediği "isteme ve tasavvur olarak dünya" eserini hakkıyla özümsemek için okunmasını istediği kitaplardan birisi. A. Onur Aktaş'ın çevirisine güvenim sonsuz: Schopenhauer'ın başyapıtını okurken yazarın nüktedan üslubunu, Nietzsche'nin deyimiyle dürüst doğasını çok net bir şekilde gördüm; bu pek tabii çevirinin çok iyi olduğunu gösteriyor. Bu eseri okuduktan sonra tekrardan Schopenhauer'ın başyapıtını okuyarak çok daha özümseyici bir şekilde Schopenhauer'ın düşüncelerini anlabileceğimizi düşünüyorum; ki, bunu yazar kitabının başında salık verir. Buna uymakta fayda var.

Tekrardan A. Onur Aktaş'a düşünce dünyamıza kattığı bu eser için teşekkür ediyor ve darısı İsteme ve Tasavvur Olarak Dünya'nın ikinci cildine diyorum.

Çeviri mükemmel olmuş. Hani 'Schopenhauer bu eserini zaten Türkçe yazmış zamanında' desem abartmış olmam. Onur Hoca keşke Heidegger'e de bi el atsa!...

Teşekkürler Onur beg, İsteme ve Tasavvur Olarak Dünya'nın ikinci cildini bekliyoruz

Umarım diğer eserleri de tercüme edilecek ve bizlerde Schopenhauer külliyatına anadilde ulaşacağız.