çeviri biraz ağdalı olmuş. genel olarak Hartmann ve Freudyen ekolden id ve egonun dışsal gerçekliğe ilişkin olarak çatışması üzerinden patolojiyi ele alırken ve bu kadar ilişkiselliğe, çatışmadan ziyade uyumun psikolojisine ve de toplumsal/kitlesel öğretilerin de aslında ne denli egonun uyum/uyumsuzluk becerisine ve sonuç olarak da patolojinin de bir yerde toplumsal/öğrenilen bir durum olduğuna kanaat getirmiş büyük üstad, çok beğendim. Freudyen gibi kişiyi ve patolojiyi bireyselliğinden çıkarıp aslında benliğin de ego gücünün de sosyal ve kolektif boyutta inşa edildiğini evrimsel temelli açıklamış.