Memleketlüm, uşaum Ulaş Karakaya'dan yarına ne kalmış onu merak ediyorum. Yürüyorum sayfalara. Açıyorum. 1'den başlayıp ilerliyorum. Okuyarak bızdıklama gidiyorum. Çal Dağı'nın burnu beyaz damgalı efendisi kartal ile eynindeki eski ceketle çoban Hasan'ı Arıyorum. Buluyor muyum Bulamıyor muyum?
Okumanın Sırrı İşte Burası.
Bir tohum çatlayarak filizini dünyanın sesine sürüyor. Filizin dediği şu: Yarına kalan geçmişe ayna tutmalı. O ayna Ulaş Karakaya'nın kaleminden bize bakıyor. Durali'den, Meryem'den, Raci'den, Çoban Hasan'dan, İsiyin'den, Şavgu'dan, Daloğlu'ndan..... Birbirinden enfes, yerel şiveli belgesel niteliğinde öyküler. Kalemine sağlık.