Yazar bu kitabında aziz Mahmut Hüdai hazretlerinin nefsiyle olan mücadelesini, hayatını nefsin kendi ağzından anlatıyor. Bursa da kadılık yaparken bir davadan çok etkileniyor ve bu vesileyle Muhammed Üftade hazretleriyle tanışıyor, ona talebe olmak istiyor ancak Üftade hz. buranın yokluk kapısı olduğunu varlık ile gelinemeyeceğini söylüyor. Bunun üzerine makamı, mevkiyi parayı bırakıp tekrar geliyor ve nefsini yormak için kimi zaman ciğer satıyor kimi zaman sakalıyla abdesthaneyi temizliyor hocasının yardımı ve Allahın inayetiyle nefsi emmareden(1. mertebe)nefsi kamileye(7. mertebe) kadar çıkıyor. Hiç bitmesin istedim çok güzel bir kitaptı. Aklımda kalan bir kaç cümle:
"Allah için yaptığın letafet, nefsin için yaptığın felakettir."
"... aslında doğduğun gün öldün ve öldüğün gün doğacaksın."
" Olmaz deme, o da olur "