Musa Dağ’da Kırk Gün Hakkındaki Yorumlar

güzel bir kitap. Başta bazılarına sıkıcı gelebilir.

Bu kitap muhteşemden de öte

Franz Werfel'in bu güzel kitabı Vahakn Dadrian'ın araştırmalarına başlamasında tetikleyici bir kitap olmuş. Bu açıdan da bakıldığında kitabın önemi daha da artıyor. Sürükleyici bir kitap. Fakat sonucu bir Roman . Bir Romana tarihi gerçekleri tam anlamı ile aktaran bir kaynak gözü ile bakılmamalı bence. Olaylara yakın bir tarihte yazılmış olması da bu gerçeği değiştirmez. Tezlerinin haklılığını ileri sürenlerin arşivlerden destek alması daha mantıklı gibi geliyor bana.

Musa Dağı Olayı Türkiyede ilk defa 2016'da Resmi belgeleri ile kitaplaştırıldı. Bu konuda gerçeği öğrenmek isterseniz Musa Dağının Kayıp Ermenileri isimli kitabı okumalısınız. Musa Dağda Kırk Gün bir Romandır ve çoğunlukla kurgudan ibarettir.
Musa Dağının Kayıp Ermenilerini okuduğunuzda gerçekleri göreceksiniz.

Kitap ilk bölümlerinde yavaş ilerlediği için zor okunuyor ancak sabrederseniz gerçekten inanılmaz bir anlatım ve romanla karşılaşıyorsunuz. Bir trajediye tanık oluyorsunuz. Kitap kesinlikle okunmaya değer.

Bir takım lobilerin yazdırdığı bir roman olduğunu düşünüyorum

Ermenilerin yasadigi zorluklari bu zorluklari nasil astiklarini guzel bir dille anlatmis.

Tam 100 yıl sonra tam da o günlerde okudum kitabı.Çok etkili müthiş bir direniş hikayesi. Olayların içindeki Gabriel, Ter Haykazun güçlü, Enver ve Talat ülkeyi halkları uçuruma götüren kişilikler. Tarihsel süreçte gözden kaçan insan hikayeleri, acılar. En etkilendiğim kısmı Gabriel'in sondaki seçimi. Bence çok şey anlatıyor...Kısaca mutlaka okunmalı.

Kitap daha yeni dün elime ulaştı ve hemen başladım okumaya. evet biraz uzun soluklu bir kitap ama kitabı elinizden bırakamıyorsunuz, sizi öyle bir çekiyor ki içine bırakın kitabı bırakmayı satır atlayamıyorsunuz.

1915 in 100. yıldönümüne doğru okunması gerekn bir roman. okurken aklınızda tutmanız gereken en önemli nokta, kitabın ilk basımının 1915 ten kısa bir süre sonra anlatılanlardan derlenerek yapılması. yani anlatılanalr "gerçek" e çok çok çok yakın şeyler..

Ermeniler'in iddialarına kanıt diye gösterilen bir romandır eser.Bunun bir roman olduğu akıldan çıkarılmadan,emperyalist batılıların dolduruşuna gelerek iyice çökmekte olan bir İmparatorluk'tan bağımsızlık ve toprak koparma yolunda karşı karşıya kaldıkları trajediyi iyi irdelemek lazım.Anlatımı güzel,akıcı ama oldukça uzun soluklu bir roman...

"Musa Dag'da 40 gün" okuyabildiğim en hacimli kitap oldu sanırım.Epeyce bir zamanımı aldı.500. sayfadan sonra tat vermeye başladı.Bir Osmanlı Subayı Gabriel,hanımı Fransız Juliette ve ogulları stephan kitabın göze çarpan kahramanları.İnsan hayatının değerini şimdi daha iyi anlıyorum.Bu topraklar ne çektiyse zalimlerden,katillerden çekti.Kitabı okurken zaman zaman isyan ettim.Çok utandım,kırıldım ve üzüldüm.Keşke bu acılar hiç yaşanmasaydı.Gerçek hayatta kahraman bildiğim bazı insanlar var.Mehmet Akif başta olmak üzere.O devrin kalem tutanlarından biridir.Yaşanan trajedi hakkında görüşlerini arıyorum bulamadım.Umarım bulabilirim.Fakat bu kitapta bahsedilen bir insan tanıdım.Rıfat Bereket Ağa.Yapılan zulme karşı koyan yurekli bir adam.Hani Kutahya valisi vardı.Suleyman Nazif'in ağbeyi.Mezalime karşı durabilmiş bir nebze.Bereket ağa da benzeri.Okumanızı tavsiye ederim.

okunmalı muhakkak, özellikle bagratya'nın tavırları ve öngörülerine hayran olacaksınız.

Anlatımı çooook ağır. Konunun gerçek hayat olması insanı çekiyor. Ama beklediğimi bulamadım. Olan layları daha detaylı yansıtmasını beklerdim belki de çekinmişdir çünki gizli konular içeriyor.....