Sıddık Ertaş'ın kırk yaşında çıkarmayı düşündüğü bu kitap, erken doğumla 7 yıl önce insanların meraklı gözlerine açıldı.
Bir kadını büyütür gibi yavaş ve naif bir şekilde yazdığı şiirlerini aynı titizlikle hayata karşı dimdik duruşlu sağlam bir birey haline getirdi.
Alameti farikasını elinden çıkarıp edebiyat sofralarında şiir çanaklarına dağıttığında sevinmekten çok üzülmüştür, dünya nimetinin tükeneceğini sanmıştır. Oysa şiir tükenmez bir aştır.
Belki erken doğumdan sağ kurtulamaz endişesine kapılmıştır evhamlı babalar gibi. Düşünüyordur siyah- beyaz, sarı- mor...
Kuyuya düşen harfler 5 yıl sonra tekrar doğuracak mı kendini?