Dünyasına bir şekilde dahil olduğumu düşündüğüm bir insanı yazar olarak karşımda görmek benim için çok şaşırtıcıydı.
Kitap Az TT serilerinde duygu dünyasına girince yaşadıklarımı hatırlattı. Baya kapkara bir kitap (çok severim).
Öyküler çok gerçek, duygular çok yoğun. “Kalemi nasıl olur ki?” sorusunun ve şüphesinin cevabı boğazımdaki düğümlerde.
Özellikle kendisini değersiz hissettiren bir ilişkiden zorda olsa, uzun yıllar da sürse kurtulduğu “Arkada Yaylılar Çalıyor” öyküsü çok başarılı.
Ama favori öykülerim çok sevilen arkadaşlara veda ağıtları “Kızgın Şeylerin Altında” ve “Aptallar.
Bu arada “Ciddiye Aldığım Şeyler” öyküsünde Fournier etkileri var bence. Tam onun anlatacağı şekilde bir kurtulmaya çalışma anlatısı.
Ayrıca kitabın özenli baskısı da okur Melikşah’ın diğer okur arkadaşlarına bir teşekkürü bence. Yani ben öyle algıladım.