İslam ilimleri daha başlangıcında farklı yorumların çarpışması biçimine dönmüş;neticesinde mezhepler doğmuştur.İslamdaki farklı uygulamaların temelini Hz.Ali'nin hilafetinde ortaya çıkan Hariciler'e kadar götürebiliriz.Bugüne gelinceye değin,o kadar çeşitli görüşler ortaya konmuştur ki,hala namaz kaç vakittir;kadınlar özür hallerinde namaz,oruç gibi ibadetlerini yapmak zorunda mıdırlar; cenaze namazı kadınlara farz mıdır;başörtsü farz mıdır,değil midir... bilinmemektedir.Bunu bu şekilde kullandım;çünkü bilinse araştırma yapılmaz,farklı yorumlar olmazdı.Dinimiz başlangıcındaki bütünlükten uzaklaştırılmaya çalışılırken,ortada Hayreddin Karaman çapında söyledikleri yerli yerine oturan alimin bulunmaması esef vericidir.Bereket Karaman Hoca'nın ülke insanını rahatlatan yorumları var.Onu, yukarıda saydığım sorunların en günceli ile ilgili yorumlarında okuyan Müslümanların bu olay sonucunda anladığı bir şey var:Hayreddin Karaman Hoca'nın bugün asli çizgisinden saptırılan her türlü konuya dair doğruları içeren kitaplarına şiddetle ihtiyaç duyulmaktadır.İslam fıkhının geldiği noktada metodolojik bakış açısına olan ihtiyaç, yöneten/yönetilenler nazarında bakıldığında kendini daha çok hissettirmektedir.Bu eserde ortaya konan FIKIH İLMİNİN METODUNA İLİŞKİN görüşleri gerekli bulmakla birlikte, ondan sözü edilen noktaları aydınlatan eserler beklemekte, şahsımı öne sürmüyorum sadece.