Yanlış Yönde Kuantum Sıçramalar (Ciltsiz) Hakkındaki Yorumlar

İnsanların inandıkları bilimsel gerçekliği olmayan şeyler ile bunların çürütülmesini amaçlayan bilgileri içeriyor. İlginç ve faydalı bir kitap.

Amacı sözde bilimin maskesini düşürüp bilimi yüceltmek ama ikna etmekten uzak,kısıtlı.Bu konuya ilgi duyanlara Carl Saganın "Karanlık Bir Dünyada Bilimin Mum Işığını" tavsiye ederim.

bence cok katı ve sabit bakılmıs..red ettigi konuların ispatları yetersiz..

kütüphanede bulup okuduğum güzel bir kitap. tavsiye ederim

Bilim hakkında halk arasında bilinen yanlışları ve bilimin gerçekte ne olduğunu güzel bir dil ile anlatan, bilimsel düşünceye sahip ve bu yolda ilerlemek isteyen herkesin okuması gereken bir kitap !!!

Kitabı büyük bir heves ile alıp okumaya başlamama rağmen ne yazık ki beklentimi karşılayamadım.
Yazar evrimi savunuyor, Kendince haklı olabilir. Fakat tek hücreli basit bir canlının evrilerek çok hücreli ve karmaşık bir canlıya dönüşmesinin akla yatkın olduğunu kabul ederken, Nuh Tufanı sırasında o kadar hayvanın gemiye nasıl sığdığını ve hatta tek bir filin (afedersini)z gübresinin o geminin neresinde saklanacağının mantığa aykırı olduğunu belirtmiş. Hazır mantıktan yola çıkmışken, niçin oluşan (afedersiniz) gübrelerin gemiden suya atılabileceği gerçeğini AKLIna getirmiyor yazar? Kanıt mı yani şimdi bu?
Yazarla karşılaşma imkanım olsa soracağım tek şey şu: Tek hücreli basit canlıdan evrildik evrildik şu hallere geldik... Mantık dahilinde o tek hücreli canlı nasıl ortaya çıkmış ? Benim aklım gerçekten almıyor o mevzuyu...
Ayrıca Nuh Tufanı sırasında oluşan suların, şu an dünyada mevcut bulunan tüm su miktarından çok daha fazla olması gerektiğini ve buzullardaki su miktarı da dahil, bu kadar suyun yeryüzünde bulunmadığını kanıt olarak sunmuş. Yazara soruyorum (beni okumasa da): Antartika gibi buzulların olduğu kutup kısımlarının da tufandan etkilendiğini nerden biliyorsunuz azizim? Belki tufan sadece insanların yaşadığı yeryüzü parçalarında gerçekleşti... Zaten gerçeğin de öyle olması lazım. O zaman diliminde dünyanın her yerinde insan mı yaşıyordu ki heryeri su kaplasın? Malumunuz, sadece bir bölgede oluşan tsunami o bölgeyi sular altında bırakmak için yetip artıyor bile...
Buzullardaki su miktarını falan hesaplayarak, Nuh Tufanını yalanlamanın çok da AKLIcıl bir mantığı yok gibi duruyor AKLImızı kullanınca...
Kitapta katılabileceğim tek görüş, gazete vb. yerlerde sürekli yayınlanan ve safsatadan mütevellit olan burç yorumları... Burçlara inanıyorum, fakat milyonlarca insanı ortak olarak anlatan burç yorumları oldukça mantıksız...

Aslında bilimsel kanıtlama ya da çürütme şeklinde ifadeler bana çok komik geliyor çünkü bilimin 50 sene önce kanıtladığının bugün aksi yine bilimin kendisince kanıtlanıyor. Ya da 15 sene önce bilimin hurafe dedikleri bugün Fizik kitaplarında okutuluyor. Sokrat'ın dediğini unutmamak lazım; "Tek bildiğim hiç birşey bilmediğimdir" Bu yüzden de kanıtlar, isbatlardan değil de yaşanılan tecrübeler ve kazanımlardan konuşmak belki de daha haddimizi bilmek anlamında doğru olabilir. Bugün tıp dünyasında bile doktorlar konuşurken "Tıpta kitap yok, hasta var derler". Bir hastalık A şahsını öldürürken, B şahsı aynı hastalığın çok daha ileri mertebelerinde hayatta kalıp, iyileşebiliyor. O zaman kanıt ve isbat dediğimiz şeyler sadece istatistiklerden ibaret. O halde bir kaç istatistiğin gölgesinde neden zihnimizi ve ruhumuzu kısıtlayalım ki!!

Birçok konu hakkında (genelde sözdebilim hakkında) incelemeler var bu kitapta. Kitap başlangıçta iyi güzel fakat, konular çok kısa olarak değerlendirilmiş bi yerde yetmiyor. Ve bahsedilip geçilen konular oluyorlar. Ama bu haliyle de bilim ve sözde bilim (insanların bilim dedikleri yanlış şeyler) ayırdını açık ve net olarak açıklayan bir kitap.Örneğin astrolojinin günümüzde sadece para getiren bir ilgi alanı olduğu anlatılıyor ve onun bilim olmadığı ispatlanıyor. Günümüzdeki astroloji nin sadece genel yargılar ortaya atarak herkesin ondan bir parça bulunması sağlanarak insanlara bir psikolojik rahatlama gibi birşey sunuyormuş. Ve kitapta bunun gibi günlük hayatımızla yakından alakalı şeylerin açıklaması var.
Kitaptaki karikatürler de onu eğlenceli bir hale getirerek sıkıcılıktan kurtarıyor.

yanlış yönde kuantum sıçramalar ismi nedeniyle ve biz Türk okurlar çoğunlukla kitabı isimleri ile içeriklendirdiğimizden(çoğu zaman yanılırız:) bu kitabın fizikle ilgili olabileceğini ve çoğumuzu ilgilendirmeyeceği kanısına varabiliriz.oysaki kitap sözdebilimden(yani bizim inandığımız bilimsel kanıtları olmayan fakat hayatımızda çok önemli yeri olan ve bazen bilimin gerçekliğinden bile fazla inandığımız konular)bahsediyor.sırasıyla sözdebilimin en önemlilerini tek tek inceleyerek onları yanlışlığını kanıtlarla belgeliyor ki ufo olgusu var yazar bunu çok iyi kanıtlayamamış gibi geldi bana.mesela diyorki piramitler insan gücü ile yapılabilir bunu da öyle çok fazla tutarlı kanıtlarla inceleyememiş:)madem öyle buyur yap kardeşim diyerek onu kolaylıkla çürütebiliyoruz birde nazca çölündeki derin çizgiler var bunada insanların yürüyerek oluşturduğu patikadır demiş ki bu piramit fiyaskosundan daha komik:)tabi diğer konularda haklı diyebiliriz ruh çağırmadır ne bileyim yıldızları okumadır vs.kitabın en sonunda ise bütün hurafe dediğimiz şeyleri listelemiş falları vb konular gerçekten insanların ne kadar boş şeylere inandığı ve vakitlerini bunlara harcadığı görünüyor buradan.bu kitap sanki biraz devlet desteğiyle ya da isteğiyle yazılmış hangi devlet mi??sizce;)alıp okuyun ilginç gelecektir bir o kadar da sıkıcı