Yunus Emre Şiirinin Gücü Hakkındaki Yorumlar

Türkiye'de dil bilimin önde gelen isimlerinden olan Doğan Aksan Yunus'un şiirlerini engin dil deneyimi ile ciddi bir değerlendirmeye tabi tutmuş. Eserde şairin şiirleri özellikle dil boyutuyla değerlendirilmiştir. Yunus'un şiirlerini okumadan önce okunması gereken önemli bir eser.

Eski Türk Edebiyatı III adlı dersin temel kaynakçası diyebilirim :) gayet açıklayıcı bir inceleme olmuş...

Yunus Hocamızın şiirlerinin birde açıklaması türkçesi var çok güzel olmuş, ezber zamanı artık.

Yunus Emre Türk edebiyatının en büyük şairidir bana göre,diğer büyük şairler Yunus Emreden sonra gelir, düşünün aradan 700 küsur sene geçmiş ama biz okuyunca Yunusu anlayabiliyoruz;Dante nasıl ki İtalyacayı kurduysa, Firdevsi nasıl Fars dilini dirilttiyse Yunus Emre de Türkçeyi aynı şekilde Türk-İslam dili olarak kurup diriltmiştir.

Türk şiirinin en büyük şairlerinden olan Yunus Emre’yi Doğan Aksan’dan okumak, Yunus’un büyüklüğünü daha iyi anlamak için oldukça faydalı olacaktır.

Değeri çağından yıllar sonra anlaşılan; ama çok sevildiği için birçok şehrimizde kabri bulunan, önemli halk şairlerimizden Yunus Emre... Günümüz aşklarının(!) çıkar uğruna uçurumların kenarlarından bir bir düşerek parçalandıklarına hepimiz şahidiz.Yunus emre "GEL GÖR BENİ AŞK NEYLEDİ", "BANA SENİ GEREK SENİ" derken nasıl bir aşk içindeymiş, okuyun da görün derim.Doğan Aksan'ın kalemiyle ruhumuzu aydınlatacak bir eser.Her Türk gencinin ve ailelerinin kitaplıklarında bulunması gereken bir kitap.

'Türkçenin Gücü', 'Türkçenin Zenginlikleri, İncelikleri', 'Cumhuriyet Döneminden Bugüne Örneklerle Şiir Çözümlemeleri' gibi kitaplarıyla tanınan Prof. Doğan Aksan, yeni kitabı 'Yunus Emre Şiirinin Gücü' ile eskimeyen ve eskimeyecek olan ozan Yunus Emre'yi anlambilim, dilbilim, biçembilim ve şiirbilim açısından inceliyor. Aksan, Yunus Emre üzerine söylenmeyen, yazılmayan kalmadı diyenlere seslenerek onun şiirini güçlü ve unutulmaz kılan, yedi-sekiz yüzyıl ötesinden bugüne ulaştıran güç ve anlatım ustalıklarının; şiir dilinin bütün derinlikleri, her biri anlam olayı olan söz sanatları ve yer yer sözü müziğe yaklaştıran söyleyiş özelliklerinin yeterince incelenmediğini söyleyerek incelemesine başlıyor.