Ray Huang'ın Çin tarihi hakkındaki kitabını ilk gördüğünde insanın aklına 'makro tarih nedir?' sorusu gelebilir. Huang'a göre makro tarih tek tek ayrıntılarla değil tarihin genel gidişatı ile ilgilenmektedir. Böylelikle dört bin yıllık bir tarihi tek bir cilde sığdırmak mümkün hâle geliyor. Kulağa hoş geldiğini kabul etmek lazım. Ama Huang'ın gerek Çin'in gidişatı gerekse de tarihteki saflaşmalar hakkındaki görüşlerini okudukça şaşırmamak elde değil. Ray Huang'ın durduğu yerden bakıldığında devrim bir kalkınma stratejisi hâline geliyor; ÇKP ile Ming hanedanı arasındaki fark ortadan kalkıyor. Çinliler, "Siz parmağınızla ayı gösterin, aptallar parmağınıza bakar" der. Huang'ın yaptığını, parmağını aya bakmak isteyen okuyucunun gözüne sokmak diye tarif etmek mümkündür.
Huang'a göre kısa vade perspektifinden bakıldığında tarihi olaylar saçma gibi görünebilirler. Ama bütün olanlara birbirini izleyen olaylar dizisi olarak bakıldığında, gizli bir mantığın keşfedileceğini ve olayların bizleri belli bir menzile götüreceğini söylüyor. Huang için bu menzil Çin'in, kendisinin 'ticaret sistemi' demeyi tercih ettiği, emperyalist sistemle bütünleşmesidir. Menzil bu olunca, Çin tarihinde sapla samanın karışması kaçınılmazdır.
Öncelikle 'ticari sistem' üzerinde durmak gerekiyor. Huang'a göre ticaret sisteminin üç koşulu bulunmaktadır. Kredi sistemi, kişisel olmayan yönetim ve hizmetlerin topluluk için yapılması. Bütün uluslarda tarımsal üretime dayanan bir devlet yapısından ticari uygulamalara dayanan bir sisteme geçiş arzusu bulunuyor. Bu sisteme sosyalist ya da kapitalist denmesi o kadar önemli değildir. Aslında Huang bu sihirli formülü günümüz uluslararası ilişkilerine de uyarlayarak dünyada yaşanan ezen-ezilen devletler çelişmesinin de modern yönetime sahip olanlarla tarıma dayalı geleneksel yönetimler arasındaki gerginlikler olarak ele alıyor.
Huang'a göre Çin'in bütün tarihi 'ticaret sistemi'ne geçmeye çalışmaktan ibarettir. Çin'in coğrafi koşulları yüzünden vaktinden önce bir merkezileşme ve siyasi olgunlaşma gerçekleşmiştir. Jeopolitik öğeler Çin tarihinde bütün hanedanlardan ya da imparatorlardan daha önemlidirler. Bunun sonucu oluşan bürokratik yapı, medeni hukukun ve özel mülkiyetin gelişmemesi, tekseslilik binlerce yıldır Çin'in en önemli gerçekleri olmuşlardır. Gelip geçen bütün imparatorluklar merkezi bir hazine sistemi oluşturamamış, orta dereceli memurları güçlendirerek yönetimin üstyapısını değiştirememişlerdir. Bu yüzden Çin hep büyük bir 'köyler topluluğu' olarak kalmıştır. Huang'a göre Çin 1800'lü yıllara kadar modernleşmek için gereken fonksiyonel manevra yeteneğinden yoksundur. Bir modernleşme atılımı ve Batı'ya yetişmek için bin yılın birikimini tehlikeye atacak bir devrim gereklidir. Bu devrimin niteliği, sınıfsal yapısı gibi şeyler Huang'ın tarihi açısından önemsiz ayrıntılardır.