Kemalettin Tuğcu, 1902 yılında İstanbul’da doğdu. Babası, Birinci Dünya Savaşı’nda iki kez yaralanmış bir Binbaşı, annesi, çok güzel keman çalan bir ev hanımı idi. Dört kardeşten ikincisi Kemalettin TUĞCU, sakat doğduğu için, yaşamının ilk yirmi beş yılını Çengelköy’de, dedesinden kalan köşkte, toplumdan uzak kalarak geçirdi. Hiçbir okula gitmedi. Hiçbir öğretmenden ders almadı. Babasının kitaplığındaki kitapları okuyarak, kendi kendini yetiştirdi. On üç yaşında şiir ve roman yazmaya başladı. Bir yandan, avunmak için marangozluk, duvarcılık yaptı; saz ve keman yapımı gibi işlerle uğraştı. 15 yaşlarında iken, babasının görevde bulunduğu Çanakkale’ye gitti. Orada, Çanakkale Boğazı’nın düşman donanması tarafından bombardıman edilmesini izledi. 1928 yılında İstanbul dışına çıktı. Irmak-Çankırı demiryolu yapımında ambar memuru olarak görev yaptı. Bu görevi sırasında, köylü, işçi, binlerce kişiyle birlikte yaşadı. Yazı ve yayın hayatına duyduğu büyük ilgi sonucu Türkiye Yayınevi’ne girdi. Burada çeşitli görevlerde bulundu. 1936 yılında bu kuruluşun Yazı İşlerinde çalışmaya başladı. Yazdığı “ Üç Aylıklar” adlı romanı ile dikkatleri üzerine çekti, büyük ilgi gördü. Bu arada Yavrutürk dergisine şiir, roman ve hikayeler yazan Kemalettin TUĞCU, daha sonraları Ev-İş, Moda Albümü gibi kadın dergilerini yönetti. İstanbul’da yayınlanan tüm çocuk dergilerinde yayınlanan romanları büyük ilgi gördü. Ekspres ve Şehir gazetelerinde de hikayeleri yayınlandı. 1955 yılında Hayat dergisinde Kitaplık ve Arşiv Şefliği görevine geçerek, bir süre için yazılarına ara verdi. 1963 yılında, o zamana kadar yazdıklarının yayın hakkını alan bir yayınevi, bu eserleri yayınlamaya başladı. Böylece Kemalettin TUĞCU, ikinci kez yayın hayatına başlamış oldu. Yazar, elli yaşlarında iken, daha iyi tanınmaya başladı. Çalıştığı kuruluşun yazı yazmamasını istemesi üzerine, buradan ayrıldı. 1974 yılından itibaren serbest yazar olarak çalışmaya başladı. Genç okurların eserlerine gösterdiği büyük ilgi, eserlerinin başka yayınevlerince de yayınlanmasını sağladı.