Yıl 1935.
Aylardan nisan...
Eskişehir’de Bediüzzaman Hazretleri aleyhine haksız olarak bir dava açılır. Hapishaneden çıkmasını müteakip yine haksız olarak Kastamonu’ya sürülür. Hem de uzun bir müddet polis karakolunda kalmaya mecbur edilerek...
Daha sonra karakolun tam karşısındaki bir evde daimi gözetim altında tutulacaktır.
Bu çalışmada Risale-i Nurlar’a engin vukufiyeti ve İslami ilimlerdeki rüsûhu ile tanıdığımız Abdullah Aymaz, mektupları tek tek numaralandırmış, hemen her mektubun önüne açıklayıcı bilgiler koymuş ve açıklanması düşünülen kısımlarına yer vermiş.
Tam metin olmamasının yanı sıra, alınan bölümler kısmen günümüz okuyucusu göz önüne alınarak sadeleştirilmiş.
Gerek mektupların telif sebeplerine dair bilinmeyen noktaların belirtilmesi, gerekse de Nur Külliyatı içerisinde ilgili mektubun içeriğine dair daha geniş malumatın bulunduğu satırların nakledilmesiyle Kastamonu Lahikası’ndan umulan istifadenin daha da artacağı muhakkak...