Yaseminler Tüter mi, Hala? Hakkındaki Yorumlar

kıbrıs ahalasinin sosyolojisi. okunmaya değer bir roman.
özellikle alev alatlının ince zekası göze çarpıyor.

Feminizm yok kitapta kadın ızdırabı var

Alev Alatlı'nın okuduğum ilk eseri. Başta sıkıldım bırakmayı düşündüm ama sonlara doğru kitap kendini okutmaya başladı. Güzel bir maceraydı :)

İlk Alev Alatlı kitabımdı. Ama çok beğenmedim.

"Yaseminler Tüter mi Hala?"; Kıbrıs'ta başlayan Yunanistan'da son bulan bir yaşam mücadelesi.. Kitap sonlara doğru okuyucunun heyecanını daha da canlı tutuyor. Okunması gereken güzel hikaye..

aradığım akıcılığı ve çekiciliği tam olarak bulamadım..ama yine de güzel bir eser

HERKESE ÖNERİYORUM GERÇEK BİR YAŞAM ÖYKÜSÜ

yaseminler tüter mi hala? kitabında kıbrıs ve kıbrıslı türklerin hayatlarını bulmacaksınız eleni nin kendi başına hayata direnme çabaları , kıbrısın rum ve tarafı ve türk tarafının birbirlerine bakışları alev alatlı tarafından bu kitaba yansıtılmış.

açıkçası beklediğim kadar değildi. konu güzel ancak ele alınış şeklini pek beğenmedim. ağır giden bir roman oldu. daha farklı bir kurgu ile daha etkileyici, akıcı olabilirdi diye düşünüyorum.sanırım yazarın ilk romanı olmasından kaynaklanıyor bu durum.

Alev Alatlı'nın ilk kitabından başlamalıyım diyenler için ideal.Çok güzel bir dili var.Hele ki benim gibi Alatlı'ya hayransanız.Ayrıca roman okurken de birikim edinmeyi tercih edenler için biçilmiş kaftan...

İnsanın içini cız eden bir kitap. Çekilenler, yaşananlar, gerçekler.. Eleni'nin yada Naciye'nin çektiklerini okurken zaman zaman bu kadar da olmamalı diyeceksiniz. Bu kitabı okuyun..

ELENİ NACİYE; hayata bu kadar hissiz ve duyarsız başlayan bir kız çocuğu için çok acıklı bir öykü.sonunda o bile kendi durumuna üzülmeye başladı.kitap oldukça etkileyici yakın Kıbrıs tarihi için de önemli olduğunu düşünüyorum tarafsız olduğu hissediliyor.

Yumurta da taşın üstüne düşse, taş da yumurtanın olan yunurtaya olur. Eleni Naciye'nin başına da farklı bir şey gelmiyor aslında. O naif hayat hoyrat...

yazarın okuduğum dördüncü kitabı. çok iyi kurgulanmış, kullanılan dil konuşulan kıbrıs lehçesine birebir uyuyor aynı zamanda kitaptaki vakavünisler tamamen gerçek. kitaptan çok etkilendim. bence naciye- eleninin hikayesi yakın tarihe de ışık tutan, tam bir teslimiyet ve tevekkül hikayesi. alev alatlı okuyan bence ondan çok şey öğrenir.
iyi okumalar şimdiden.

"Yaseminler Tüter mi Hala" zaman-mekan kavramlarını aşarak, birbirine geçirerek okuyucunun ezberini bozan bunun yanısıra tarihi gerçekliklere kitapta yer verdiği belgelerle tanıklık eden inanılmaz sürükleyici ve roman kahramınının yerine baştan sona kendinizi koyarak okuduğunuz tipik bir Alev Alatlı kitabıdır. Şu sıralar iyi bir öykü arıyorum aynı zaman da bana bilgi versin diyorsanız(ki Alev Alatlı kitaplarında bilgilenmemek imkansız) kesinlikle tavsiye ederim.

alev alatlının ilk romanı olması nedeniyle diğer romanlarından daha anlaşılır bir kitap ve arka kapaktan da anlaşıldığı gibi yine sadece gerçekleri göreceğiniz kıbrıs meselesi üzerine ortadan yürütecek ve bakış açınızı genişletecek bir romanla başbaşasınız. eleni ile ağlayıp eleni ile gülecek ve yine alev hanımın şaşırtmacasına gelip eleni gerçek mi diyecek ve her yerde eleniyi araştırmaya başlayacaksınız tıpkı 'viva la muerte' isimli kitabında günay rodopluyu gerçek zannetmeniz gibi.bu kitap rumların gözünden türkler türklerin gözünden rumları gösteren ve elbette okuyucu için her ikisine de aynı gözle baktıran bir kitap.

Kıbrıs'ta Müslüman-Hristiyan Eleni-Naciye'nin etkileyici öyküsü.. Kıbrıs ağzı çok güzel kullanılmış çok beğendim..

kitabı çok sıkıcı buldum.
çok sıkıcı.

benim için çok etkileyici bir kitaptı. insanların insanlıklarını yaşamaya çalışırken karşılarına çıkan dini baskıları nasıl hayatlarının köküne kadar işleyip onlarla nasıl yaşadıklarını gösteren bir kitaptı. özellikle sonu çok vurucu olmuş.

naicyenin ki ilgi çekici bir hayat kesinlikle. sürükleyici. döneminin olaylarına ışık tutmuş harika bir eser. harika bir üslup . harika bir yazar alev alatlı. teşekkrler..

Yazarın okuduğum ilk kitabı. Yazarın yazdığı da ilk kitabı yanılmıyorsam. Diğer kitaplarını okumadan bunu söylemek ne kadar sağlıklı olur bilmiyorum ama (belki tarzı budur-ama bu kadar beğenildiğine göre herhalde değildir) bu kitabın kurgusu dili falan bana biraz zayıf geldi. Pek fazla iz bırakmadı. Ama bir ilk roman olarak çok ümit verici olduğu da bir gerçek. Benim bu romandan en çok aklımda kalan, Kıbrıs'ın yapay olarak Yunanlılaştırılmaya çalışılması, buna rağmen (en azından o zaman, 50 ve 60larda) bir kısım Kıbrıslı Rum'un "ben Yunanlı değilim, Kıbrıslıyım" demesi oldu. Kıbrıslının ayrı bir ırk olduğunu ve Yunanlıyla alakası olmadığını (hatta Yunanlının da eski Yunanlıyla çok fazla alakası olmadığını vs) herkes biliyor-mu? Kıbrıs hakkında bazı gerçekleri öğrenmek için okunabilir.

1960 lı yıllarda Kıbrısta başlayıp yunanistanda son bulan bir rum kızının hazinli hayat hikayesi..

Eleni ve Naciye arasında sıkışıp alan bir kadını dramını anlatmakta. Hiçbir zaman kendi olmayı başaramayıp hazin bir sonla ölen Eleni Naciye beni çok etkiledi. Yaseminlerin kokmadığını tüttüğünü ilk kez öğrendim. Kıbrıs'ı Eleni Naciyeyle keşfettim.O hüznü parçalanmışlığı hiç unutmadım. Dostlarıma okumalarını tavsiye ettiğim hatta bazılarına hediye ettiğim bir kitap.Okunması gereken bir kitap...

Bir solukta okudum kitabı, herkese de tavsiye derim...

Eleni ve Naciye arasında sıkışıp kalan bir kadının dramını anlatmakta.Hiçbir zaman kendi olmayı başaramayıp hazin bir sonla ölen Eleni Naciye beni çok etkiledi.Okunması gereken bir kitap sevgili kitapseverler.

Çok etkileyici ve bir çırpıda okunan roman tam anlamıyla bir trajediyi anlatıyor. Bir insanın ne kadar çaresiz kalabileceğini ve nelere katlanabileceğini, yargısız infasızın insafsızlığını yaşamış kadar oluyorsunuz. Bunun yanı sıra şu olumsuzluk da gözden kaçacak gibi değil; Kelime-i Şehadet'in ikinci kısmınde yer alan "Enne Muhammeden" lafzı ısrarla "Enla" şeklinde yazılmış. Yazardan mı editörden mi bilemem ama affedilir gibi değil. Yine de mutlaka okuyun derim.

Bence bütün edebiyatçıların okuması gereken bi kitap.Okurken o yasemin kokusunu hissedeceksiniz...Kıbrıstan elenimu olacak her bir yüreğiniz..

Yaseminler, Eleni'nin Naciye olmasının ve hep Naciye kalmasının hikayesi. Eleni Naciye' yi okurken bir kadın bu kadar şanssız olur diyeceksiniz. Esrde Kıbrıs hakkında da küçücük ipuçları var. Teşekkürler Alev Alatlı, bizi Eleni Naciye' yle tanıştırdığın ve başımızı Kıbrıs' a çevirdiğin için.

kıbrıs türkleri bir kadının dramı.alatlı,ilk romanından rotasını çizmiş bile!

Alev Alatlının Kıbrısta yaşanan Rum kızı ile Türk erkeğinin ölümsüz aşkının bazen entrikalar bazende yanlış anlaşılmalar sonucu sınanmasını destansı anlatımı herkesin anlayabileceği bir kitap...

siyasi olayların neticeleri incelenirken genelde toplumu ve onun örgütlü yapısını nasıl etkilediği üzerinde durulur oysa toplum kendi içinde homjenliği olmayan katmanlardan ve bireylelerden oluşur alatlı bu ilk romanında kıbrısta yaşamanın ve kıbrısta yaşatılanların insan tekinin kalbinde hayatında bıraktığı izler üzerine sıcak esintiler taşıyn bir roman belki soruna birde bu açıdan bakmak faydalı olur.

Kıbrıs geceleri buram buram yasemin kokar.
Yaseminler Tüter mi Hala? bir kıbrıs romanı . (Aslında ilk basıldığında sanırım adı Yaseminler Nice Tüter di ve bu çok daha uygun.)

Bir Kıbrıslı olarak bayıldım. Belki de var diyebilirsek de cılız sesli Kıbrıs Türk Edebiyatında böyle bir kitap yazılmadığı için büyük bir boşluğu dolduruyor.

Ayrıca insanı okurken kadının kaderi ile ilgili olarak düşündürüyor. Rum olsun Türk olsun nerde yaşarsa yaşasın kaderinin değişmediği, ve zarar görenin hep o olduğu. Hem de hep en çok sevdiklerinden vurgun yiyerek.