Mehmet Ergüven önceki kitaplarında olduğu gibi Aydınlıkta Görmek kitabında da görme biçimleri üzerinde dururken, onun hayatla bağını kurarak bizi rahatsız eder ve ezberimizi bozmaya yönelir. Ezberimizi bozar çünkü gördüğümüzü sandığımızın aslında göremediğimiz olduğunu anlarız. Karanlıkta bakmak ile aydınlıkta görmek arasındaki uçurum üzerine kafa yorulması gerektiğini işaret ederek her denemede sadece bir soru işaretiyle değil birçok soru işaretiyle okuyucuyu muallakta bırakır. Karanlıkta bakmak sıradandır. Aydınlıkta görmek ise cesaret ister. Böylece Ergüven denemeyi, görmeyi bir cevaplar silsilesi olmaktan çıkararak sorularla kuşatılmış olarak bırakır. Öte yandan Ergüven elbette kolay bir yazar değildir. Kendini, kelimelerini kolaylıkla ele vermeyen, çaba gerektiren ve bu çabanın sonunda elbette karşılığını hayli hayli veren bir yazardır.