Futbol Ateşi Hakkındaki Yorumlar

Onaylı Yorum Bu yorum, Onaylı Yorumcu tarafından yazılmıştır.
Futbol Ateşi
Ölümüne Sadakat'i lisede okudum, Cthulhu Mitosu Öyküleri'yle takas etmiştim. Filmi de var, John Cusack oynuyor. Ben kendisini çok severim. Başrolü almayı çok istemiş, ondan başkasını düşünemiyorum o rol için. Gerçi kitabı daha iyi, önce onu okumanızı tavsiye ederim. Neyse, adamın takıntılarına hayran kalmıştım. Bir plak dükkanınız var, yıllardır sabit bir şekilde yaşıyorsunuz ve size en çok koyan son ayrılığın ardından başarısızlıkla sonuçlanmış, sizi darmaduman etmiş beş ilişkinizin bitiş sebebini sorguluyorsunuz, bu esnada bu olaylarda rol oynamış bütün kadınlara ulaşıp ilişkinin neden bittiğini soruyorsunuz. Hayat toparlamak için en ideal yol değil belki ama herkes en ideal yolu bulsaydı kimsenin herhangi bir problemi olmazdı, hiçbir konuda. Futbol Ateşi otobiyografik bir metin. Ölümüne Sadakat, İyi de Nasıl?, Çat! gibi Hornby romanlarını bu metin üzerinden değerlendirirsek bunlardaki birçok mevzunun aydınlandığını, takıntıların vs. doğrudan Hornby'den geldiğini görebiliyoruz.

"Bu kitap, kendi saplantımla arama belirli bir mesafe koyma çabasıdır. Liseli bir oğlanın aşkı olarak başlayan bir ilişki, nasıl olur da hayatımda kendi irademle girdiğim diğer tüm ilişkilerden daha uzun, tam yirmi beş yıl sürer? (Aileme çok düşkünüm, ama onlar tam anlamıyla bizzat kendi irademle kurduğum ilişkiye dahil sayılmazlar ve 14 yaşından önce kurduğum arkadaşlıklardan hiçbiri -okuldaki Arsenal taraftarları hariç- sürmüyor.) Peki bütün o, zaman zaman üzerime çöken umursamazlık, keder ve hakiki nefret duygularına rağmen bu ilişki bozulmadan sürmeyi nasıl başardı?" (s. 9)

Çocuklukta edinilmiş bir Arsenal aşkı ve Arsenal maçları üzerinden yazılmaya çalışılan kişisel bir tarihçe. Babayla sürdürülmeye çalışılan bir ilişki, büyüme sıkıntıları, kızlar, aylaklık, öğrencilik, değiştirilen işler, yazar olmak için bırakılan işler. Tabii bu kadarla sınırlı değil, futbol üzerine düşünülmüş onca şey de cabası. 32 kısım tekmili birden.

Ebeveynlerin ayrılmasıyla Arsenal aşkının başlaması aşağı yukarı aynı zamanlara denk geliyor. Babanın çocukla birlikte zaman geçirebilme kaygısı çıkıyor ortaya; çocuk tiyatroya, sinemaya gitmek istemiyor. Baba, maça gitme fikrinin çocuk tarafından geri çevrilemeyeceğini keşfediyor ve Arsenal maçlarına gitmeye başlıyorlar. Arsenal o zamanlar, 60'lı yıllarda sıklıkla kazanan bir takım değil. Arsenal'i takip eden biri değilim ama şimdi daha sık kazandıklarını söyleyebiliriz sanırım. Şampiyonlar Ligi'nde genelde son sekize kalıyorlar ama Barcelona'dan çekiyorlar bayağı. Bu sene Mesut da gitti Arsenal'e, daha iyi şeyler yaparlar umarım. Henry'li, Pires'li, Bergkamp'lı zamanlardaki gibi. Neyse, o zamanlar pek kazanamıyorlar. Bu takıma aşık bir çocuk için yenilginin bir yaşam biçimi olduğunu düşünün. Sıkıntı büyük olur. "Acı çekerek eğlenme benim için yeni bir şeydi ve galiba ben de yıllardır böyle bir şeyi bekliyordum." (s. 19)

Bunlardan sonra futboldaki yenilgilerin Hornby'nin hayatındaki yenilgilere doğru evrilme tehlikesi beliriyor ve Hornby, hayatını bir parça olsun değiştirebilmek için futbolla ilgilenmeyi bırakıyor bir süreliğine. Üniversiteye giriyor, Cambridge'e. Cambridge United'ı desteklemeye başlıyor. Küçük bir takım ama kazanıyor en azından. Küçük takım taraftarlığı, ayrı bir zevk. Sonrası kalsın, bir yerden edinip okumanızı tavsiye ederim.

Taraftar olmakla, bir takımı sevmekle ilgili söylenenler de ilgi çekici. Mesela tuttuğunuz takımın bütün maçlarına gitmek veya takımda yer almış herkesin -20 sene öncekiler dahil- adını bilmek sizi iyi bir taraftar yapar mı? Fanatizm nerede başlar, nerede yıkıma doğru evrilir? İyi bir feministten iyi bir taraftar olur mu? Maçlardaki şiddet olaylarını düşünürsek, o heyecan insanı birkaç dakikalığına da olsa savaş koşullarını mı yaşatıyor, yani insan insanlığını unutup her şeyi yapabilecek bir hale mi geliyor? Endüstriyel futbol, taraftarlığı öldürüyor mu, yoksa şiddetten arınmış bir futbol için lazım bir şey mi?

Müthiş. Sadece futbol kitabı olarak bakmayın buna. Saplantıyla tutulan bir takımın bir hayatla nasıl bütünleştiği, iki tarafın yenilgilerinin birbirine benzemesi ve her şeye rağmen başarılı olmaya çalışırken takımın da başarılı olması. Bazılarımız takıntılardan ibaretmiş gibi duruyor, en azından yazdıklarında. Nick Hornby böyle bir adam. Kaçırmayın.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
klark_kentli
09.07.2020
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Futbol üzerine yazılmış en iyi iki kitaptan biri. Diğeri Simon Kuper'in kitabı.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
feal124
13.02.2019
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Güzel bir taraftarlık hikayesi. Eski olması konuya hakimiyetinizi zorluyor. Ama nostalji futbolu seviyorsanız bu kitaba bayılacaksınız.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
cucuc
24.05.2018
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Merak ettiğimim yazarlardandı Hornby. Benim için okuması zor oldu.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (1)
Bu Yorumu Yanıtla
halimcagri 09.08.2011
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
kitap çok akıcı değil. hikayeler biraz kopuk kopuk. ama yine bir futbol fanatiğinin gözünden anlatılan hikayelerde kendinizden bir şeyler buluyorsunuz ve kitap kendini okutmayı başarıyor. o dönem ingiltere ligini takip etmiş olan insanlar belki kitaptan daha çok zevk alabilir ama bahsi geçen maçları bilmeseniz de futbol bildiğimiz futbol :)
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (1)
Bu Yorumu Yanıtla
fanatik bir gunners taraftarı olan hornby, galeano'nun gölgede ve güneşte futbol'un yanına koyulabilecek bir eser imzaya atmış.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
ruşenmahir
11.12.2015
nick hornby kendi hayat hikayesini arsenal tarihi ile harmanlayıp ortaya bu eğlenceli kitabı çıkartmış.okuduktan sonra takımınıza olan bağınızın artacağına emin olun.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
FİKRİ 11.03.2009
gerçekten çok eğlenceli bir kitap.kitap okuma kültürü olamayan ama futbol delisi insanların bile okuyacağı türden.normalde futbolla çok fazla ilgilenen biri değilim ama belki bilgimi artırmama yardımcı olur diye almıştım.yazarın -herşeye rağmen- Arsenal fanatikliğini çok güzel ve eğlenceli şekilde anlattığı,bazen yüzünde bir gülümseme olan bir kitap ve kesinlikle bitirildiğinde pişman olunmayacak bir futbol romanı...
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (2)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Yazarın okudugum ilk kitabıydı. Tür olarak romanla biyografi arasında diyebilirim, ne tam roman ne de tam biyografi. Yazar tamamen kendi basından gecen olayları anlatmıs. Fanatik bir Arsenal taraftarı olma yolunda tüm yasadıklarını mac mac detaylara girerek yazmıs. Maclar 1968 ile 1992 yıllları arasında geciyor. Yazarın bu kadar eski tarihlerdeki olayları böylesine ayrıntılı hatırlaması ilginc.
Kitapta futbol üzerine hayret edeceginiz acılımlar var. Alt tarafı futbol diye düsünebiliriz ama yazar icin öyle degil. Şöyleki; kendi kendiyle pazarlık edip Arsenal bu macı kazanırsa önem verdigi (tabi bunu belirliyor o anda kafasında) herhangi bir isin gerceklesmemesini kabul ediyor. Daha da ilginc olanı Arsenal macı kazanıyor ve o istedigi olay gerçekleşmiyor.
Futbol üzerine bu kadar ince düsünebiliyorsa bir yazar diger romanları nasıl acaba merak ettim. Eger futbolu seviyorum diyorsanız mutlaka okumanız gereken bir kitap. Ama ben futolu gercekten seviyor muyum acaba dedirtebilecek bir kitap aynı zamanda.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (2)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
futbol ateşi futbol hakkında yazılmış en güzel kitap. kitap futbol hakkında bilimsel bilgiler , genel bilgilerle sınırlı değil. roman olarak yazılmış tamamen sürükleyici harika bi kitap. eğer futbolu sizde çok seviyorsanız okuduktan sonra daha önce okumadığınız için üzülürsünüz. şiddetle tavsiye ederim
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (3)
Hayır (1)
Bu Yorumu Yanıtla