Kara Ahmet Destanı Hakkındaki Yorumlar

Üçlemeyi çok severek okudum sanki o ailenin bir ferdiymişçesine.

Çok sevdiğim, canım yazarımız Fakir Baykurt'un üçlemesinin son kitabı. Yine severek okudum diyebilirim.
Dimdik durmaktan asla vazgeçmemek dileğiyle.

Köyü en iyi anlatan yazar

Çok zorluklar çekti, yobazlar babasını kandırıp hoca etmek istedi. Ama anası dimdik durdu karşılarında, okuttu siyasal bilimlere girdi,ordada İrazca ninesi ve anası gibi dimdik durdu, haksızlık lara baş eğmedi.
Süper bir roman,,3 kitaplık bir roman ama harika.24 Ocak 2020 Erzurum Hasan Ballı

Serinin son kitabı bol bol tip propagandası yapilmış fazla siyasi

Yılanların öcü serisinin son kitabı olup hepsi birbirini tamamlamış güzel bir eser okumaya değer

Kaplumbağalar ile bu kitabı Fakir Baykurt un en iyileri benim için

serinin son kitabı. diğerlerine göre biraz daha ağır olsa da gayet güzel.

Yilanlarin öcü ve Irazcanin dirligini okuduktan sonra mutlaka okunmasi gerekir

Uzun zamandır aradığım kitaptı.. Mükemmel.

Üçlemenin son kitabı.. İlk iki kitap kadar güzel olmasa da yine de büyük bir zevkle okuyorum..

Yılanların Öcü'nden tanıdığımız Kara Bayramı ve ailesinin şehre göçtükten sonraki hayatı. Bayramla karısı şehir hastanesinde temizlik işi buluyor. Bayramın karşı çıkmasına rağmen annelerinin yardımıyla çocukların okuma isteği ağır basıyor. Oğlu Ahmet büyük uğraşılar sonunda liseye yazılıp A.B.F.'yi kazanıyor. Devrimci mücadeleye katılıyor.

Üçlemenin son kitabı Kara Bayram işini kaybetmemek için Dindar kesiliyor.Ahmet,Şerfe ve Haçça okumak için anormal direnç gösterip kendilerine yol açıyorlar ve Ahmet sosyalizm ile tanışıyor....gerisi kitapta...

Üçlemenin üçüncü kitabı fakir Baykurt okumamak bir eksikliktir,Anadolu insanının yaşadığı haksızlıklar o kadar gerçek bir dille anlatılmış ki kendinizi olayların içinde buluyorsunuz.

serinin 3. kitabı ahmet büyümüş siyasalı kazanmış ve ezilenin yanında ezenin karşısında bir delikanlı olmuştur. bu kitapta ırazcanın torunu kara ahmetin destanını okuyacaksınız tam da ırazcaya yakışan bir torun

Irazca'nın torunu Kara Ahmet'in şehre geldikten sonraki yaşamını anlatan bu eser , düşünsel anlamda daha baskın fikirleri barındırıyor. Ahmet'in günbegün eğitimindeki başarısı , aydınlanışı dile getiriliyor. Politik görüşlerin seslerinin satır aralarından yükseldiği bir eser.

Evet üçlemenin son kitabı Ahmet'in ve ailesinin dönemin şartlarında verdiği bir çok mücadelinin tasviri çok güzel anlatılmış.Gerek edebi açıdan gerekse yakın tarih açısından okunmalı bence.Eserde en çok hoşuma giden Ahmet Kara kargaşanın içinde adıl önemli olanın nereden ne şartlarda geldiğini unutmadan propaganda ve siyasetten mümkün olduğunca uzak durmaya çalışıp asıl başarının okulu bitirip gerekli gücü ele geçirince anlam kazanacağını kavraması,ekonomik olarak zayıf olan ailelerin çocuğunun tam olarak yapması gereken de bu bence de...o zaman ülkene ve de ailene de daha çok faydalı olabilirsin.

Yeni basladim okumaya. Daha farkli bir roman ilk iki kitaba göre.

Yılanların Öcü ve Irazca'nın Dirliği'ni okudum. Serinin devamı Kara Ahmet Destanı'da mutlaka okunmalı.

üçlemenin son kitabı. gerçekten de destan.

üçlemenin son kitabı. ırazca'nın torunu kara ahmet'i anlatıyor. ilk ikisini okuduktan sonra okunabilir.

Serinin son kitabı ilk ikisinden farklı olarak köy romanından ziyade şehir romanı olmuş. Bu romanda yazarın öğretmenlik özelliğinin de etkili olduğunu düşünüyorum. Döneme ait birçok romandan farklı bilgiler de yalın bir dille okuyucuya aktarılıyor.

yılanların öcüyle başlayan üçlemenin son kitabı bu eserde kara bayramın oğlu kara ahmetin almış olduğu eğitim sonucu varsıllara karşı mücadelesini örgütlü ve ideolojik çerçevede yürütmesini ve eylemci bir çizgiye kayışı kendine has dille anlatıyor fakir baykurt

keşke köy enstitüleri hiç kapanamasaydı.daha ne destanlar okurduk.

ırazca üçlemesinin son kitabi nı okurken bi fakir baykurt romanı mı yoksa vedat türkali romanı mı okuyorum anlayamadım.. cok garip bi tat bırakıyor ve aldığı ödülleri sonuna kadar hakeden bir kitap..

'Kara Ahmet Destanı', Irazca'nın torunu Ahmet Oğlan'ın hikâyesine yer veriyor. Şehre göçer göçmez okula yazılan Ahmet Oğlan, çalışkanlığıyla ortaokul ve liseyi bitirir. Ardından çok istediği Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'ne girer. Baykurt'un romanı, asıl olarak, Ahmet Oğlan'ın üniversiteye geldikten sonra, bilincinde yaşadığı sıçramaya, dönüşüme odaklanıyor. Burada tanıdığı parkalı 'abi'ler aracılığıyla, kendisine öğretilenlerle gerçek hayatın birbirinden çok farklı olduğunu, böylece yoksulların, emekçilerin yanında olması gerektiğini anlar. Roman, bir çocuğun, Ahmet Oğlan'ın, direnerek gün gün nasıl aydınlığa çıktığını, nasıl politik bir kimlik edindiğini hikâye ediyor.