Ölü Zaman Gezginleri Hakkındaki Yorumlar

Hasan Ali Toptaş son eseri Harfler ve Notalar'da "Hikaye kelime kusarak değil, kelime yutarak yazılır" şeklinde bir alıntıya yer veriyor ve hikayeyi gerçekten lüzumsuz ayrıntılardan koparmayı da başarıyor. Ancak bu bildiğimiz anlamda metnin kendi içindeki döngülerden ve tekrarlardan kurtulması değil. Hatta yeri geldiğinde bunlar birer araç olarak kullanılıyor. Yazar, hikayeleri ile yeni ufuklar açıyor, adeta hikayelerin yazım sürevenlerine işaret eden, dış yapının kurallarındaki fazlalıkları dahi yeri geldiğinde araç olarak kullanabilen modern hikayeci kasaba ve köy gibi mekanlarda daha belirgin bir ustalık sergiliyor. Geniş boşluklar hem mekan ham de cümlelerde birer yankı alanı olarak ustaca kullanılırken klasik kurgunun fazlalıkları atılıyor modern hikayede.

Okuma edimine geç başlamış biriyim;ancak,okuma serüvenim başladığı günden bu yana ve bu süreçten sonra yaşamım boyunca unutamayacağım bir fiilin altını çift çizgiyle çizmiş olan yazar,aslında ben o satırları okurken,benim imgelerimin altını kan kırmızı kalemle ardı ardına o anda çizmişti.Yaşamıma Hasan Ali Toptaş'ı okuyarak zenginlik kattığım için çok şey kazandım.Şarap lekesiyle beni;ben ve onları kadar çoğaltan yazara çok teşekkürler.

Hasan Ali ile yaptığım bir söyleşiden:
-Romanlarınızda 'sözgelimi' ve 'derken' sözcükleriyle sürekli hikayeden hikayeye açılımlar söz konusu. Yoksa bütün hikayeler 'büyük bir hikaye'nin ayrıntılarından başka bir şey değil midir?
Elbette, bütün hikâyeler o büyük hikâyenin parçalarıdır. Hep birlikte, o büyük hikâyeyi oluşturmaya, kurmaya, okumaya çalışıyoruz. Kendimizi o büyük hikâyenin içine koymaya, ya da zaten oradayız duygusuyla oradaki yerimizi görmeye çalışıyoruz. Belki de, kendimizi görmenin biricik yolu büyük hikâyeyi görmekten geçiyordur.