veda, mütareke döneminde bir zengin konağında yaşayan ve dışarıdaki kahramanlıklardan haberi olmayan, o destana sadece evdeki hasta bir adam aracılığı ile incecik bağı bulunan bri ailenin öyküsüdür. dili üslubu güzel ama dedesini ve ailesini aklamak için kaleme almış gibidir. oysa aile büyüklerinden kuvvacı olanlar ya da dönem kitaplarını okuyanlar iyi bilir ki; saray görevlilerinin dahi Karakol'a, MM grubunua vs yardım ettiği dönemdir mütareke yılları. hatta damat feritin bu gün kemik hastanesi olan yalısının müştemilatı bile evlatlığı tarafından anadoluya geçirilecek silahlar için depo olarak kullanılmaktadır. her hangi bir müslümanın, aklı başından, imanı kalbinden gitmedikçe istanbul sokaklarında gezen ingiliz italyan fransiz zabitlerine katlanması mümkün değildir. hamalından katibine, memurundan hakimine, esnafından paşasına, aklı imanı olan herkes bu mücadeleye büyük/küçük katkıda bulunmuştur. cevat şakir, cambridge'de yakınçağ tarihi okumuş biridir ve mütareke istanbulunda işgal subayları istanbul sokaklarında gezerken o da türk ve müslüman kalabilmek için tekkeye sığınarak derviş kıyafetiyle dolaştığını söyler sürgünü anlattığı kitabında. ayrıca kitapta beypazarı bir süre sonra beyşehir olarak geçiyor -yanlış hatırlamıyorsam-