E-Dergi

Bu kitapla modern çağa ve bu çağın insan psikolojisine etkisine ışık tutan Eric Fromm şöyle diyor: “İnsanlar ne kadar güce sahipse, bu gücü makine yapmaya ve bu makineyi çalıştırmaya kanalize etmekteler. Makinenin gücü karşısında şaşırdıkça da, insanın gücünü anlamaktan uzaklaşmaktalar. Sophokles’in Antigone’sinde yer alan şu satırlara artık fazla inanmıyoruz:”Dünyanın harikaları sayısızdır ama hiç birisi insandan daha harika değildir.” Aya gidebilen bir roket, bize sade bir insandan daha önemli görünüyor. Artık modern ihtiyaçlarımızla, Tanrı’nın insanı yaratmasından daha muhteşem şeyler yarattığımıza iyice inanmış gibiyiz.”

İlk kez büyülü gerçekçilik akımının izlerini taşıyan bir kitap okudum sanırım. Hoşuma gitti. Hayal gücüne oldukça hitap eden bir kitap olduğunu söyleyebilirim. Kitapta pişirilen yemeklerin kokusunu ve lezzetini hayal etmek bile keyifliydi. İlginç, enteresan bir deneyim oldu benim için.

"Zeki Müren'in Zeki Müren rolünde olduğu filmlerde canlandırdığı karakterlerin gerçek Zeki Müren'le ilgisi ne kadarsa, bu kitapta sözü edilen kişi ve olayların gerçekle ilgisi o kadardır" diye başlayan bu psiko-absürd romanı çerez niyetine al oku,öyle keyifli. Ama Alper Canıgüz’ün kitaplarından benim favorim hala “Cehennem Çiçeği”. Tahtı henüz sallanmadı:)

Toplumun bize dayattığı, normalize ettiğimiz sürüsüne bereket tabu var. Sorgulamıyoruz! Çünkü sorgulamadan kabul etmek, uyuma programlanmış olmak her daim doğruymuş gibi öğretildi. Sorguladıkça dışarıda kalmaktan, kabul görmemekten korktuk. Özellikle kadınlar olarak; sırf bize doğru diye öğretilene uyumlanmak için hayatımızdan, zamanımızdan, saygınlığımızdan olduk. Ne yaparsak yapalım değerli olamadık; çünkü insanın değerinin kendinden menkul olduğu anlatılmadı bize. Saçını süpürge eden Külkedisi olmayı da, gelinlik giyince bir günlüğüne Pamuk Prenses olma yanılgısını da reddediyorum. Sadece ve sadece KENDİM olmam için oluşturduğum alana saygı duyulsa kafi...

Özün özü... Okuyun ve zamanı geldiğinde çocuklarınıza okutun.