E-Dergi

Sıradan insanların, alelade hayatlarının öyküleştirmiş olmasına rağmen kitabı keyifle okudum. Çok büyük bir parıltısı, bir kusuru, bir farkı olmayan hayatları böyle keyifle okuduysam yazarın üslubundan. Tebrik ediyor, kitabın ismine de bayıldığımı eklemek istiyorum☺️

Tatar Çölü’nü okuyup bayıldıktan takribi birkaç hafta sonra bir arkadaş ortamında bahsi geçti Dino Buzzati’nin. Bana oradaki bir arkadaş eğer bunu beğendiysen Colombre’ye bayılacaksın bence dedi, kendisini alnından öpüyorum! Bu neee! Bunlar nasıl öyküler❤️ Sayfalarca uzayıp gitseler gıkım çıkmaz❤️ Muazzam!

Maddeye değil manaya, eşyaya değil ruha, kendi ruhuna iyi kitaplarla yatırım yapan okurun duyduğu huzuru serin çimlerde yalınayak yürümenin ferahlığına benzeten bir kitap diyorum… Nasıl kötü olabilir ki?❤️

Bosnalı Müslüman bir anne ve Sırp bir babanın oğlunun, Almanya’ya uzanan göç hikayelerini yorumladığı bu kitabı çok beğendim. Bosna hikayelerine zaten zaafım var, bilen bilir❣️ Kitabın başı sonu belli değil; bir o tarihe atlıyoruz, bir diğer tarihe. Bu yönü kitabı okumamı biraz zorlaştırdı ama yine de kitabın değerinden hiçbir şey götüremez. Özellikle kitabın sonunu kendin seç fikrine ba-yıl-dım!

Yolculuktan yolculuğa sürüklendim, su gibi içtim kitabı. Harika!