Toplam yorum: 3.092.427
Bu ayki yorum: 3.028

E-Dergi

Murat Arıkan Tarafından Yapılan Yorumlar

08.03.2005

Çocukluğumdan bu ansiklopediye dair dair çok anım var!!.. Sayfalarını çevirmenin bile bir zevk olduğu bir bilgi hazinesidir.
1970'den sonraki dönemi kapsayan üç ek cildin kapsayıcılığı tartışılır ancak 1970'e kadarki dönem için bundan daha iyi bir ansiklopedi yok, olacağından da şüphe ederim... Madde sayısı Britannica'dan çok daha fazladır, madde içerikleri ise ona göre bir parça daha dardır.
06.03.2005

Bu tür motivasyon kitapları güdülemeye çalışmaktan, "bir kaç günlük gaz" vermekten ileri gitmiyorlar, etkileri kalıcı ve önerileri kolayca sürdürülebilir değil, Dale Carnegie'nin kitapları gibi perspektifli ve sağlıklı da değiller.
Motivasyon ve tutum konularında Dale Carnegie'nin kitaplarını öneririm.
06.03.2005

İngilizcede "attitude overwhelms everything else" diye bir söz vardır; Kazanan Tutum ve bu tür kitapların ana fikri budur. İnsanın tutumunu değiştirerek yaşamını da değiştirebileceği Dale Carnegie'nin kitaplarında da sıkça işlenir ancak bu kavramın neredeyse bir endüstri haline getirilip yığınla motivasyon kitabı yazılması son 25 yılda oldu. Bu kitapların (Anthony Robbins'in kitapları başta olmak üzere) pek çoğu Dale Carnegie'nin kitapları gibi perspektifli ve sağlıklı değildir, güdülemeye çalışmaktan ileri gitmezler ve yerinde bir tabirle "bir kaç günlük gaz" vermekten öteye geçmezler, etkileri kalıcı ve önerileri kolayca sürdürülebilir değildir. Kazanan Tutum bu tür kitaplar içinde başarılı sayılabilecek bir eserdir ancak yine de bu konular için Dale Carnegie'nin kitaplarını öneririm.
04.03.2005

Kitabın yarısı Ankara, Erzurum, Konya ve Bursa'yı anlatıyor, ikinci yarısı da İstanbul'u... Bunlardan Erzurum anlatımını beğendim, İstanbul anlatımı da mekandan çok tarih odaklı olmuş ama güzel.. Kitap yazarın hocası olan Yahya Kemal'e ithaf edilmiş fakat kitabın kaleme alınış anlayışı Yahya Kemal'le temelde hiç örtüşmüyor. Yahya Kemal cedlerinin ruhunu duyan, ecdad kabirlerinden ilham alan, Büyükada'da bayram namazına gittiğinde ruhu coşan bir insandı; Ahmet Hamdi ise kitabın önsözünde belirttiği gibi eski bir garpçı ve ecdadımıza ve tarihimize mesafeli duruyor; bu da kitabın üslubuna yansımış. Bu yüzden de Yahya Kemal'de huzur ve coşku bulurken Ahmed Hamdi'de huzursuzluk ve acılık (bitterness) buldum.
Kitabın sonlarında Ahmed Hamdi samimi arayışına bulduğu cevapsızlığı şöyle anlatıyor: "Her başına koştuğum pınarda muammalı çehreler bana uzanıyor... 'Biz de senin gibiydik' diyorlar. 'Hiç bir suale cevap alamazsın. Asıl olan içindeki hasrettir; onu söndürmemeye çalış' ". Ahmed Hamdi eski bir garpçı olarak bilmiyorum bu arayışında mutlakı mı bulmaya çalışıyordu; onun ruhen yabancı olduğu büyük ecdadımız itminanı arar ve bulurdu ki bu da aradaki ruhsal mesafeyi ve anlayış farkını herhalde açıklıyor.
03.03.2005

İran sinemasının basit bir konuyu ne kadar başarılı işleyebildiğini gösteren keyifli, sıcak bir film...