E-Dergi

Etyen Beyin, zeka dolu, yüksek görüşlü bu kitabıyla, resmi tarih tezlerini savununan nefret ve saldırıdan öteye gidemeyen söylemler arasındaki uçurum, aslında bu kadar ayağa dolandırılan bir meseleyle, halkın ne kadar kandırıldığı ve masum insanlara nasıl nefretin meşru hedefi haline getirildiğini göreceksiniz. En önemlisi 90 yıllık inkar politikasının nasıl bir akıllara ziyan bir trajedi olduğunun farkına varacaksınız.

Artık sorunlarımızı nefret ortamından arındırarak adamkıllı konuşmamız gerek. Bu kadar ortada olan birşeyi, bu kadar gizlemek, çarpıtmak ve daha da kötüsü masum insanları nefretin odağı haline getirmek hangi insanlığa, hangi vicdana sığar? Bir de bunları yapanların müslümanlıklarıyla övünen dindar geçinen kişiler olduğunu görüyorken... Geçmişte yapılanlar bir yana, 90 yıldır inkar ve nefret politikası gerçekten kabul edilemez; katliamdan daha kötü bir durumdur. Eğer geleceği beraber kurmak istiyorsak, derhal inkar politikasına son verilmeli ve tarih açıklığa kavuşturulmalıdır. Bir sürü resmi tarih tezini savunan kitaplara yorum yazanları burada göremiyorum ne yazıkki.

osmanlı - ermeni meselelerine hiç dokunmayarak, resmi tarihi kurgusunu tekrar sunmuştur. korkusu ağır basmıştır. kendisi olanları çok iyi bilmektedir.

işinize gelmeyince yo ermeni yok yalancı! yahu bir kere okumayı bilin. okuyun bakalım ne diyor. dipnot falan yok demişsiniz. sizin okuduğunuz, sizin fikirlerinizi destekleyen kitaplarda dipnotlar var ama ne kadarı doğru? siz sadece kendinize uygun olanı beğenirsiniz. bu da sizin asıl ne kadar yanlı olduğunuzu gösterir.

Ziya Gökalp, kültür ve medeniyet ayırımını başarıyla, birçok örnek sunarak, şuanda da da yaşamakta olduğumuz kültür-kimlik bunalımını doğuran modernleşme sıkıntısına işaret ederek yapmış, geçmişten çıkarılacak dersleri vermiştir.