E-Dergi

İlber Ortaylı bir tarihçi olmaktan öte mütebahhir bir aydın. Geniş bilgisini ve yorumlarını bu kitapta sunma gayreti göstermiş. Bunu da ''Yakın Tarihin Gerçekleri'' kisvesine sokarak teşhir etmiş. Fakat kitabın ismi içerikle pek uyuşmuyor. Esasında kitap konu sınırlı olmayıp Ortaylı'nın birçok konuda geniş bilgisini ve yorumunu sunuyor. Muhterem zatı internetten takip eden varsa, kitabın içeriğinin büyük bir kısmını zaten okumuştur. Zira yapıtın büyük bir kısmı İlber Ortaylı'nın daha öncede yazmış olduğu makaleleri oluşturuyor. Tavsiye ediyorum.

Sinan Meydan kuvvetli bir araştırmacı. Fakat ideolojik düşüncelerine yenik düşmüş olan bazı ilim adamları vardır, bunlar ne kadar bilimsel araştırmalar ortaya koyarsa koysunlar eğer fikriyatlarına tersse, hakikati gizlerler veyahut görmezden gelirler. Sinan Meydan isimli bu genç Kemalist yazarında düştüğü esas hata budur. Ortaya koyduğu bu kalın eserin yalnız bir kısmını okudum. Eserin tenkidini yapmam için yeterli olacağını düşünüyorum. Mustafa Kemal'in sadece siyasi, askeri ve liderlik yönlerini değil, aynı zamanda felsefi ve dini görüşünü de tartışmamız lazımdır. Allah kelimesini tasfiye etmeye çalışıp Tanrı sözcüğünü yürürlüğe koyan bir şahsiyet olarak Mustafa Kemal'in düşünce dünyasına ters bir kitap olmuş ismi itibariyle. İçeriği açısından da müellifin gerçeğe aykırı yorumları bulunmakta. Bu tür kitaplar emektar görünebilir lakin gerçekten Atatürk'ün dini görüşünü tam anlamıyla kavramak isteyen kimseler, Medeni Bilgiler isimli eseri, 1930'ların tarih kitaplarını ve Atatürk'ün elyazmalarını incelesin. Orada gerçekleri görecektir.

İmandan inkara bir ömür geçiren Turan Dursun'un ömründe verdiği en mühim eseri, Din Bu serisidir. Din Bu'nun birinci cildinde Tanrı-Allah kavramı ve Kur'an üzerinden gidilerek dine karşı sorgulayıcı bir tavır sergilenmektedir. Turan Dursun'un buradaki en büyük iddiası ve delili, bütün İslam aleminin yegane kutsal kitabı olan Kur'an-ı Kerim'de ki çelişkilerin olduğudur. Turan Dursun insanı din hususunda sorgulamaya ve felsefi anlamda düşünmeye itiyor. Bence Müslümanında, dinsizin de okuması gereken bir eserdir bu. Özellikle her mü'min eseri muhakeme etmeli, tarihi ve fikri yanlışları saptamalı, bilimsel ölçüde Din Bu serisini tenkit etmelidir. Dinin öğretilerinin hakiki oluşu veya beşeri oluşu ancak bu tür bilimsel tartışmalarla su yüzüne çıkabilir. Gazeteciyi öldürmek ancak ve ancak cehaletin ve kifayetsizliğin belirtisi olacaktır.

Bu kitap, dilde maziye dönüş, veyahut öze dönüş diyebileceğimiz projenin en büyük örnek eserlerinden biridir. Dil gelecek nesillerin elinde olduğu için, dille ilgili bir öze dönüş projesi söz konusu olacaksa elbette genç nesil hedef alınmalıydı. İşte bu kitap, bu suni, yapmacık, ilimden ve şiirsellikten yoksun dilden kurtulmamızı, İslam'la yoğrulmuş öz dilimize dönmemizi tavsiye etmektedir. Bunun için özellikle de genç nesilleri ihtar etmektedir, zira dilin en yozlaşmış halini kullanan bu kesimdir. İstikbalde dile maslahat getirecek olan nesilde yine gelecek nesildir, gençlerdir. Bu eseri incelediğinizde mazimizle bağımızı koparan ve Türkçe lisanımızı bir çöplüğe çeviren Harf İnkılabı, Dil İnkılabı ve dilde sadeleşme süreçlerinin telafisi zor tahripler ortaya çıkardığını göreceksinizdir.

Kitap, İlber Ortaylı'nın başta tarih olmak üzere birçok konuda fikirlerini gözler önüne seriyor. Ortaylı'nın söylediği her şeye katılmamakla birlikte, ülkemiz ve tarih yazımımız hakkında ehemmiyetli konulara vurgu yaptığı kanaatindeyim. İlber Ortaylı gibi entelektüel bir profesörün tefekküründen ve ilminden yararlanmanız için önemli bir fırsat olacaktır Tarihin Sınırlarına Yolculuk isimli bu kitapçık.