E-Dergi

Yazarın çok kitabını seve seve okudum, okuyorum.
İskender Pala'nın hatıralarından oluşan, dönemin zor şartlarını anlatan güzel bir kitap... Acı ama gerçek ve bizzat yaşadığım süreç...

Uzun zaman önce kitaplığıma eklemiştim fakat okumam yazarın vefatından hemen önce oldu. Ertelediğim için hayıflandım. Daha çok kitabını okuyabilirdim hayattayken.
Herkesin hayatında gidemediği şehirler, vazgeçemediği insanlar vardır. Levi öykülerinde eski İstanbul izleri ile bunu anlatıyor okura.
Keyifle okudum ben.

... gün geliyor, yaşadığımız, yaşamayı hayal ettiğimiz her şeye karşın hep aynı yerde kaldığımızı görüyoruz.
Zamanı durduramamanın ve kimi hayalleri tüm kandırmacalara karşın gerçekleştirememenin kırgınlığı...
s.36

Dul kitabında çok sevdiği eşi Sylvie'nin ölümü ardından duyduğu yalnızlığı derinden kendine has üslübu ile dile getiren yazar, yalnızlığa daha fazla tahammül edemeyerek ölümsüz bir eş arıyor, ki bunun için gazeteye ilan veriyor. Ve yanıtlar ölümsüz kadınlardan...
Jean-Louis Fournier'in zekası ve mizahi uslubunu okumak çok keyifli...

Serinin beşinci kitabı... Henüz son iki kitap olsa da sırada Mahpus için sanırım serinin zirvesi diyebilirim. Hiç bitmesin istediklerimden.
...
"Girdaptan çıktığında ise iş işten geçmiş, başkahraman Zaman, perdeyi kapatmıştır bile."
Arka Kapak

Kısacık olmasına rağmen her cümlesi sarsıcı ki tekrar tekrar okudum. Olaylardan ziyade birinci, ikinci ve üçüncü kadın olarak isimlendirdiği karakterlerin içsel düşünceleri ile gerçeklik ve düş dünyası arasında gidip geliyorsunuz okurken.