E-Dergi

Öncelikle kitap hakkında şunu söylemem gerekir. Bu kitabın yazım aşamasında 2. Dünya savaşı sonrasında verilen röportajlardan yararlanılarak tamamen kurgu üzerine yazılmış bir roman. Kitabın konusu ise savaş sırasında ve sonrasında, hem Norveç’te hem de Almanya’da yaşanan hayatlardan ve gerçek olaylardan ilham almış.

Bu romanda, üç kuşak kadının iç içe geçen yaşamlarını ve savaşın bırakmış olduğu derin izleri konu alıyor. Savaşın çirkin yüzü, kadınların bastırılmış sesi, unutulmaya yüz tutmuş hayatlar.. Tabi anlatılan bu konunun üzerine Aile bağları, sırlar ve yüzleşmeler, aidiyet ve köken arayışı, savaşın kadınlar üzerindeki yıkıcı etkisini gösteren bir roman.

Aslında bu anlatımdaki romanlar beni acayip sıkıyor. Daha doğrusu kitabın içine girmekte zorlanıyorum fakat bu kitapta anlatım olarak bir şeyler var. Akıp giden bir anlatım. Açıkçası tam da bu sebepten dolayı tavsiye ediyorum veya etmiyorum demeyeceğim kitabı.

Kitabın açıklamasında da belirtildiği gibi askerlikle alakalı bir kitap ama bildiğiniz askerlik kitapları gibi değil. Daha çok askerliğe dair çok içeriden bir bakış. Kendinizi koğuşta hissedeceksiniz.

Melankolik bir gencin asker anılarını anlattığı bir kitap olan "keşke burada olsaydı" da yer yer güzel tespitler yapılmış. Gülümsediğim yerler oldu açıkçası. kitabın içerisinde geçem bazı küfürlü kelimeler bazı insanları rahatsız edebilir ama asker de olan bir gencin bu küfürleri duymamış olması zaten inandırıcı olmazdı.

Kitabı kampanyadan aldığım için pek beklentiye girmeden okudum fakat beklediğimden daha akıcı ve samimi bir dili vardı yazarın. Yani kafa dağıtmak filan istiyorsanız okuyabileceğiniz bir kitap olabilir.

anı-günlük türünde yazılmış bir kitap. kitaba karşı nötrüm, okuyup okumamak size kalmış.

Bu romanda, üç kuşak kadının iç içe geçen yaşamlarını ve savaşın bırakmış olduğu derin izleri konu alıyor. Savaşın çirkin yüzü, kadınların bastırılmış sesi, unutulmaya yüz tutmuş hayatlar.. Tabi anlatılan bu konunun üzerine Aile bağları, sırlar ve yüzleşmeler, aidiyet ve köken arayışı, savaşın kadınlar üzerindeki yıkıcı etkisini gösteren bir roman.

Aslında bu anlatımdaki romanlar beni acayip sıkıyor. Daha doğrusu kitabın içine girmekte zorlanıyorum fakat bu kitapta anlatım olarak bir şeyler var. Akıp giden bir anlatım. Açıkçası tam da bu sebepten dolayı tavsiye ediyorum veya etmiyorum demeyeceğim kitabı. Şans verilebilir olarak görüyorum çünkü sizlerin sevebileceğinizi düşünerek tavsiye konusunda nötr kalmayı tercih ediyorum.

Atatürk kendini sürekli yenileyen, geliştiren bir liderdi. Hayatını milletine, Anadolu'da yaşayan her insana, bütün halklara adamıştı... İnsana hayrandı. Onurlu birer insan olmayı öğretti halkına...

Kitabın türü tarihi roman. Atatürk'ü anlatırken bütün sıfatlarından sıyrılarak yazılmış. Bütün sıfatlarından sıyrılarak yazılmış derken Atatürk'ü anlayabilmek için hiçbir sıfatı ön plana çıkarılmadan, olduğu gibi anlatılarak yazılması ile birlikte Atatürk'ün tam olarak anlayabileceğimizi düşünüyorum.

Kitabın dili sade ve akıcı bir dille yazılmış. Yani rahatlıkla 13-14 yaş grubuna kadar okuyucusuna ulaşabilecek bir kitap. Bu sebeple herkesin okumasını tavsiye edebileceğim bir tarihi roman.