E-Dergi

İlk ciltten sonra ikinci cilde başlamak için ara vermiştim. Çünkü çok yoğun ama bir o kadar da "lezzetli" bir kitap. bu cilt ilk cilde göre ufak bir farkla daha yoğun diyebilirim. Çünkü Nuhu gibi bir karakter ve onun iç dünyası da işin içine giriyor. Ama güzel mi? Harikulade. Aziz karakteri bundan elli altmış yıl sonra bir Zebercet bir Bay C. bir Selim Işık bir Mümtaz vb. gibi kült bir karakter olacaktır.

Klasik bir Ernaux kitabı. Otobiyografik bir roman ve bir genç kızın hayata bakışını yansıtıyor. Yazarın diğer eserlerini bilenler yabancılık çekmeyecektir ancak Seneler kadar geniş kapsamlı ve o ölçüde politik bir kitap değil. Daha çok kendi ruh haline eğilmiş diyebilirim.

Kemal Tahir külliyatında ne varsa okurum. 15 tane Piraye'ye 2 tane Nazım'a ve bir iki tane de farklı kişilere mektupları içeren bu kitapta Kemal Tahir'in gençlik yıllarındaki kişiliği hakkında ipuçlarını bulabiliyoruz. Dönemin havasını da tabii.

Chul-Han ne yazsa okurum. Hele kitabı güncelden bahsediyorsa. Bilginin getirildiği noktayı filozofun nasıl algıladığını merak edenler kaçırmasın.

Hatıra okumayı çok severim hele ki bunu sevdiğim biri yazmışsa. Dolu dolu iki cildin ilk cildi bu kitap Sezai Bey'in. Ben genelde ilk ciltleri çok sevmem çünkü sevdiğim kişilerin çocukluklarındansa daha günümüze yakın olayları, anıları anlatmasını isterim. Ama Karakoç'un çocukluk anıları da çok ilgi çekiciydi. Ayrıca bu kitapta birçok önemli şahsiyetin de adı geçiyor, N.F.Kısakürek başta olmak üzere. Zihninizdeki suskun Karakoç imajı yıkılabilir.