E-Dergi

Yağız Gönüler'in iyi yaptığı şeylerden biridir fragman yazmak. Nereden biliyorum? Elbette en çok sosyal medyada yazdığı postlardan. Tabii iş kitap olunca daha da ciddileşiyor bu yazılar. Kendine has üslûbunu -mizahı atlamadan iyice yedirmiş anlatısına yazar. Şairin en iyi iki düzyazı kitaplarından biri olduğunu düşünüyorum.

Fournier ne yazsa okunur. Hayatın önemsiz görünebilecek detaylarına rahatça kalemini uzatıyor ve kendini açığa çıkarmaktan da korkmuyor. Tek oturuşta okunacak fakat yine akılda bir süre yer edecek bir anlatı.

Bence yılın en iyi iki romanından biri. Öykücü olarak tanımlamayı sevdiğim Behçet Çelik'i romancı olarak görmeme sebep olan bir metin. Biraz sabırla okunacak muhteşem örülmüş bir roman.

Barış Bıçakçı uzun süre sonra bir roman yayımladı. İsminden dolayı deneme sanmıştım ama kendi tarzını devam ettirdiği bir roman olduğunu görünce sevindim. Kısacık ama insanı temel alıyor bu romanda da yazar. Okumaya değer mi? Elbette. Ne yazsa okunur dediğim yazarlardan.

Kerem Işık'ın distopyayla gerçek hayatı harmanladığı metinleri hep ilgimi çekmişti. Ama Işık'ın metinleri içerik olarak yoğun olsa da hep kolay okunuyordu. Bu kitapta yazar tarzını değiştirmiş. Bir taraftan Oğuz Atay'a uzanıyor kitap, çağdaş olarak da Şule Gürbüz'ü andırıyor. Zor okunuyor ama nitelik de o oranda artmış. Kerem Işık da maalesef hak ettiği okurlarca verilmeyen bir yazar. Bence artık hakkı verilmeli.