Toplam yorum: 3.090.511
Bu ayki yorum: 1.109

E-Dergi

postacı32 Tarafından Yapılan Yorumlar

05.08.2006

şehzade Selim babasının düşmanlar karşı kılını kıpırdatmamasına çok kızıyordu. çünkü kendisi aksiyon insanıydı. padişah dediğin attan inmemeliydi ona göre. zaten bu özelliği ile de yeniçerilerin sevgisini kazanmıştı. Şehzade Selim tam bir Türk hayranıydı. devşirme kökenli olanları sevmezdi. ayrıca amcası Cem Sultanı da çok severdi, onun ölmesine hep üzülürdü. netice de daha fazla sabredemedi ve Uğraş deresinde babasına karşı çıktı. ancak kazanamadı. daha sonra ki çabalarından sonra padişah oldu. şehzade Selim Yavuz Bahadıroğlu'nun akıcı uslubuyla mutlaka okunmalı. özellikle orta okul ve lise çağındki çocuklara mutlaka okutulmalı..
05.08.2006

kitapta Türkiye'nin Avrupa Birliği'ndeki yeri ne olabilir onlar değerlendirilmiş. kitabın yazarı Ali Bulaç kitabı yazarken Avrupa Birliği ve Türkiye'ye oldukça objektif bir açıdan bakmış. Türkiye'nin Avrupa birliğe girdiğinde kazanacakları veya kaybedecekleri anlatılmış. Ayrıca Avrupa Birliğine ait kurumlar ve televizyonlarda sıkça duyduğumuz kriterler ayrıntılı oarak anlatılmış. ilgilenenlere faydalı olacağı görüşündeyim..
05.08.2006

tarihi, asıl bilen yazarlardan okumak çok güzel ve keyifli. "Ya İstanbul beni alacak, ya ben İstanbul'u" diyen Fatih Sultan Mehmed Han İstanbul'u almakla kalmamış aynı zamanda Peygamberimizin iltifatlarına da mazhar olmuştur. tahminimce onun için bu iltifat İstanbul'u fethetmekten daha önemliydi. kitabın sloganı kitabı en iyi tanıtıyor bence: "Kitapta bugünün içinde bir geçmiş nefes alıp verirken, geçmişin içindeki bugünü de kımıldanır bulacaksınız"...
05.08.2006

Senai Demirci'nin yazılarını Turkuaz'dan takip ediyorum. kitapta sanırım orada yazdıklarından derleme yapılmış, yazılanların birçoğu tanıdık geldi. toplumun hemen hemen büyük kesiminde artık yerleşmiş bir kanı vardır. nişanlı iken iyi eğlenmeye bakın, evlendikten sonra bi daha zor, evlendikten sonra aşk biter gibi. ancak bu kitap okura sunduğu bilgilerle istenirse aşkın hiç bitmeyeceğini enfes ifadelerle anlatıyor. mesela; "cevizin kabuğunu kırıp özüne inmezseniz, cevizin hepsini kabuk zannedersiniz. körlükler içinde en vahim olanı, muhtemelen insanın insana körlüğüdür...
05.08.2006

Hasan Nail Canat'ın okuduğum ilk kitabıydı. Rusların Afganlara yaptıkları zulmü anlatıyordu. Kitabın baş kahramanının bir çocuk olması ve benim okuduğum yıllarda benimle aynı yaşta olması beni çok etkilemişti. Rus tanklarının Afgan çocuklarının zihinlerinde yaptıkları izler çok güzel işlenmiş kitapta. Afgan çocuklarının çaresizlikten bellerine bomba bağlayıp kendilerini tankların altlarına atmaları onların ne kadar cesur olduklarını gösteriyor. Yazar keşke hayatta olsaydı da böyle güzel hikaye kitaplarına yenilerini ekleseydi. yazara Allah'tan Rahmet diliyorum..