E-Dergi

Biraz eski, güncelliğini yitirmiş kişi ve olayları kapsasa da; klasik müzik ve opera tutkunlarına gerek festivaller, gerek müzisyenler ve gerekse de şehirler hakkında verdiği güzel ve ilginç bilgiler anlamında sıra dışı bir eser. Keşke günceli yapılsa..! Ben şahsen çok beğendim ve okunmasını naçizane salık veririm.

Belki bir başyapıt değil ama Rus Tarihi için çok önem taşıyan bir döneme -Rurik Hanedanı'nı sonlandıran adam Godunov'un- odaklanan güzel bir eser. 4.Ivan'ın (Korkunç) himayesine giren ve 'akıldan yoksun' Veliaht Prens Fyodor'a danışman ve koruyucu atanan Godunov'un, bu ortamdan yararlanarak gelecekteki Çar olabilmek için Çariçeviç Dimitri'yi (Fyodor'un 8-9 yaşlarındaki erkek kardeşi) öldürtmesi ve sonra tahta geçmesi (1598) ve ölen Çariçeviç Dimitri olduğunu iddia ederek ortaya çıka(rtıla)n (aleyhimize kullanılamayan bizim tarihimizdeki Cem Sultan olayı gibi düşünülebilir) "Düzmece Dimitri" nam kişinin aldığı Leh-Litvanya-Kazak desteğiyle Godunov'a karşı açtığı savaş ve Godunov'un bu direnişi/isyanı tam kırmak üzereyken aniden ölümü ile sonuçlanan bir zaman sürecini anlatan Puşkin eseri. Bence okunmalı!

Kısa roman ya da Novella ne derseniz deyin; öz ve akıcı bir anlatım, sade bir dil ve polisiye/gerilim kitaplarından beklenen 'ters köşe /beklenmeyen' son adına her şeyi haiz güzel bir kitap. Ayrıca İstanbul, Türk (devleti, konsolosluğu, bıçağı, vs.), Boğaz gibi tabirlerin geçmesi de sizi kitaba daha bir bağlayan etkenler. Çok yaşa Dürrenmatt!

Edebi eserlere ve yazarların yazın dünyasına psikanalitik açıdan ve 'bibliyoterapi' (kitapla tedavi) odaklı bakan bir hazine kitap. Virginia Woolf, D.H. Lawrence, Sartre, Kafka, Zweig, Dostoyevski, Camus, Andre Gide ve Beauvoir gibi yazarların 'ödipal' geçmişlerine odaklanıp, ruhsal ve düşüncel dünyalarını analiz edip bize terapi amaçlı ne gibi faydaları -özellikle de bilinçaltına inip, 'iç ben'imizi tanımamızın gereksinimi- olduğunu açıklamaya çalışan harikulade bir kitap. Kesinlikle sakin bir kafayla ve altını çizerek okumalı; hatta bir yazarın bir eserine ya da külliyatına başlamadan önce o yazarı tanıma -ki bu çok öenmli bir şeydir!- babında okunmalıdır diye düşünüyorum. Her kütüphanede bulunması gerekli kitaplardan...

Nedim Gürsel'in 7-8 yaşlarındaki (ikinci ve geç evliliğinden dünyaya gelen) kızından, kızı ile ilişkisinden bahseden ve aynı zamanda gezi notları, hayatına dair ilginç anekdotlar ve anılarını da içeren bir tür 'melez' diyebileceğimiz tarzda yazmış olduğu son kitap. Yazar birçok kitabında olduğu gibi bu kitabında da lafını esirgemeyen ve "Aaa, küçük bir kıza atfen yazılan bir kitapta bu da olur mu canım!" dedirtecek janrından taviz vermeyen üslubunu korumuş. Nedim Gürsel severler için son derece samimi, doğal ve kalbe dokunan bir kitap. Özellikle de kızı olan babalara özellikle tavsiye ederim.