E-Dergi

Handiyse tüm eserlerinde sorduğu temel soru olan "Ben gerçekte kimim ve benim ben olmamı engelleyen nedir?" sorusunu bu sefer, ünlü bir mitolojik karakter olan Kassandra'nın ağzından ve aralıksız -hiç bölüm ayrımı yok-bir monolog olarak sunan yazar; Kassandra üzerinden Troya Savaşı öncesi ve sonrası yaşananları, zaman zaman ileri-geri zamansal atlamalar yaparak anlatıyor. Mitolojik bir eser olması hasebiyle de çok isim geçiyor ve anlatım çok da akıcı değil. Mitolojiyi sevenlere ve özellikle de sakin bir kafayla okumalarını salık veririm. Eserde imla hatası yok denecek kadar az, teşekkürler İş Bankası Kültür Yayınları!!

Sanat ve Hukuk'un kesiştiği yerde karşımıza çıkan, akla hayale bile getiremeyeceğimiz haklar, ihlaller, vb. konuları işlemek suretiyle harika bir boşluğu doldurmuş yazar. Bence bu kitap salt sanatçıları değil; sanatın üreten ve dahi alıcısı durumundakileri bile ilgilendiren son derece ilginç bilgileri haiz özel bir eser ve kesinlikle okunmalı. Mesela, bir tabloya dünya para ödediniz, eser artık tamamıyla sizin .... mi acaba; fotoğraf sanatçısının bir fotoğrafına bedelini ödediniz, ama ya fotoğraf karesinin içindekilerin 'kişisel hakları' ne olacak?, ve daha birçok ilginç ve ufuk açıcı bilgiler, mutlaka oku-yun, oku-tun!

Bir ‘ilk’ roman ve yazarının çok genç (29) olmasına rağmen muhteşem bir dil kullanımı ve tam bir edebi nefaset içeren eser. 1950’li Menderes dönemine, o dönemde ortadan kaldırılmak istenen -Adalar bölgesi hariç- at arabalarının sürücüleri ile siyasal erk çatışması üzerinden ilgili döneme ve o dönemki dile ayna tutan harika bir kitap. Yalnız çok sayıda Arapça/Farsça kelime, divan şiirinden mısralar ve günümüzde handiyse kullanımı ortadan kalkmış ifadeler özellikle genç okuyucuları zorlayabilir. Yaşı 40+ olanlara ya da eski dönemlerdeki olaylara ve kullanılan dile merak duyanlara ‘hararetle’ tavsiye ederim!

Zorlama bir çözümleme, vasat bir final ve çok sayıda karakter..., “Agatha, bundan daha iyisini yazabilirdin!” dediğim kitaplardan biri oldu maalesef! Tüm eserlerini okuyacaklar için ‘evet, ama birkaç tane okuyayım, en iyilerinden olsun diyorsanız ‘hayır’.

Kesinlikle ter köşe yapan Agatha klasiklerinden. Bu sefer Hercule Poirot'ya genç bir hanım tarafından, üzerinden 16 yıl geçmiş bir cinayeti irdelemesi ve suçlu olarak hüküm giyip hayatını hapiste yitiren annesinin gerçekte suçlu olup olmadığını ortaya çıkarması yönünde bir teklif gelir. Fakat bu sefer olay çok eskide kalmış, ortada doğru dürüst delil, parmak izi, vb. yoktur. Acaba Poirot bu kısıtlı şartlarda nasıl bir sonuç elde edebilecektir? Okuyun, beğeneceksiniz!!