E-Dergi

Dönemi bizzat yaşayanlarım sözünden okumak için güzel bir eser. Dili akıcı ve kolay anlaşılır. Bizzat Atatürk'ün ağzından Osmanlı Devleti'nin son çırpınışlarını okuyorsunuz.
Anlatımda zaman zaman biraz mübalağa hissediliyor. Bunu belki yazar böyle tercih etmiş olabilir bilemiyorum. Atatürk'ün normal anlatımlarında -mesela Sultan Vahdettin ile konuşurken karşısında bir padişah değil de aly rütbeli bir subayla konuşuyormuş havası verilmiş ama bu konuşmalaron belgeli olduğu bölümlerde durum gerçeğe daha yakın.
Falih Rıfkı'nın diğer kitaplarında olduğu gibi iyi bir tarihi dönem romanı.

Osmanlı son döneminin en kritik zamanını anlatan bir roman. İhtilaller, kaçışlar, geri dönüşler, daima rüzgarın estiği yöne dönenler, ne olursa olsun dik durunlar. Velhasıl siyasetin her halini bu romanda okuyorsunuz.

Konu çok tanıdık ancak anlatım çok ustaca. Karşılıksız kalmış bir aşk ve bu aşkın genç, entellektüel ve donanımlı bir insanı nasıl esir ettiğini anlatan güzel bir eser. Olayların akışı ve ruh tahlilleri çok başarışıydı. Okurken Vecdi'nin acısına ortak oluyor, onunla birlikte yavaş yavaş ölüyorsunuz.Halid Ziya döneminin çok ötesinde bir kalem bence. Okurken hiç sıkılmıyor hep bir sayfa sonrasını merak ediyorsunuz. Dil ve anlatımı akıcı ve çok başarılı bir şekilde günümüz Türkçesine uyarlanmış.

Ben biraz daha Kerkük ve Irak Türklüğü ile ilgili detaylı bir eser bekliyordum ama biraz yavan geldi bana kitap. Her şeye rağmen tavsiye ederim.

Bir imparatorluk için başka hiçbir nehir bu kadar ehemmiyetli olmuş mudur bilmiyorum ama bildiğim şey Osmanlı İmparatorluğu için Tuna Nehri kuruluşundan yıkılışına kadar hep bir mihenk taşı olarak akadurmuştur.
Kuruluşunda, Tuna'nın ötesi hep bir Kızıl Elma iken yıkılışında Tuna'ya tutunmak hep son bir gaye olmuştur.
Drina Köprüsü'nü okurken de bu duyguyu hissetmiştim: Bir devletin ileri geri gidiş gelişlerine sakin sakin şahit olmuş bir nehirden bahsediyoruz. Tek bir İmparatorluğun çoğrafyasını sularken bir anda onlarca devlete hayat veren bir sudur Tuna.
Falih Rıfkı Atay son dönem Osmanlı tarihini çok sade, anlaşılır ve akılda kalıcı bir şekilde kaleme alıyor. Bunu yaparken en sevdiğim yönü bizim için yorum yapma lüzumu hissetmiyor. O sadece yazıyor ve gerisini okuyucusuna bırakıyor.